Sentence examples of "farkı ayırt" in Turkish

<>
Boş bir cips paketiyle çocuklarınız arasındaki farkı ayırt etme yeteneklerini kaybediyorlar. Они теряют способность отличить пустую пачку из-под чипсов от вашего ребенка.
Kampanyada yer alan eylemcilerin bir nevi nefret odağı olan Milletvekili Kozhobek Ryspaev, bu iki suçun arasindaki farkı çirkin bir espri ile açıkladı: Депутат Кожобек Рыспаев, которого недолюбливают участники кампании против кражи невест, отвратительно шутя, объяснил разницу между двумя преступлениями:
Hangisi Aç Adam Vadisi, ayırt edebiliyor musun? Можешь сказать, какая из них Долина Голодных?
Arasındaki farkı anlıyor musun? Я игнорирую. Чувствуешь разницу?
Ama sen değil işte. Gerçi traş olmayı unuttuğu günlerde ayırt etmek zor oluyor. Да, но он - не ты, хотя вас уже трудно отличить:
Geniş ve küçük açı arasındaki farkı hatırlıyor musun? Ты помнишь разницу между тупыми и острыми углами?
Canlıyı cansızı ayırt edecek kadar ölü gördüm. Я видела достаточно мертвых, могу отличить.
Bana kalırsa, hayatta olmasıyla ölmüş olmasının bir farkı yok! Так что нет никакой разницы, жив он или мертв.
Ayırt edemiyorsan, önemi var mı? Если не отличить, разве важно?
Farkı görüyor musun, Ahmed? Ахмед, вы почувствовали разницу?
Sen gerçek iyiliği hayali iyilikten ayırt edebilir misin? Разве ты способен отличать настоящее добро от воображаемого?
Dikdörtgen ile karenin farkı nedir? Чем отличается квадрат от прямоугольника?
Yıldızların pozisyonlarını ve boyutlarını kayda geçiren ilk kişiydi ve herhangi bir değişiklik olduğunda ayırt edebiliyordu. Именно он создал первый каталог координат и звездных величин, чтобы определять ход этих перемен.
Dr. Chance, Pick hastalığı olan bir kişi doğruyla yanlış arasındaki farkı bilir mi? Доктор Ченс, видит ли человек с лобно-височной деменцией разницу между злом и добром?
İnsan gözü renkler içinde neden en çok yeşilin tonlarını ayırt eder, gibi bir şeydi. Что-то вроде "Почему человеческий глаз распознает больше оттенков зеленого, чем других цветов?"
Carlos ve benim nasıl hissettiğimizin farkı nedir ki? Какая разница, что мы с Карлосом чувствуем?
Bu da aynı derecede gerçektir, ama ayırt edebilmek için araçlar gereklidir. Он вполне реален, но чтобы его увидеть, нужна специальная аппаратура.
Hafızalı köpük ile normali arasındaki farkı sormak istiyorum özellikle de bel desteği konusunda. Чем отличается пена с эффектом памяти от обычной с точки зрения поддержки поясницы?
Hatta epey ayırt edici bir yanık. Довольно особый ожог, между прочем.
Karşındaki insan ölmeni dilemiyorken, bazen ses tonundaki farkı hissedebiliyorsun işte. Я замечаю разницу в голосе когда люди не желают тебе смерти.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.