Sentence examples of "gören" in Turkish

<>
Tüm birimlere, tüm birimlere Demir Ceket'i gören oldu mu? Всем постам, всем постам, кто-нибудь видел Железный Жакет?
Asistanı, Chad, onu gören son kişiymiş. Его ассистент, Чад, видел его последним.
Yüzbaşı, Nick'i hayatta son gören sendin. Капитан, вы последний видели Ника живым.
Ross'un deri pantolon giydiğini gören başka kimse yok mu? Кто-нибудь ещё видит, что Росс в кожаных штанах?
Melek gibi flüt çalan küçük, sarışın kızı gören oldu mu? Никто не видел светловолосую девочку, которая ангельски играет на флейте?
Umuyorum ki projemi gören herkes bu ülkenin basketbol konusunda ne denli tutku sahibi olduğunu ve yerel kültürde sporun ne kadar derin bir yer aldığını anlayacaktır. Я надеюсь, что каждый, кто увидит мой проект, сможет понять, насколько страна влюблена в баскетбол и насколько глубоко укоренился этот вид спорта в местной культуре.
Ayrıca, Leo ve Grimm'in öldürüldüğü yerden ayrılan bir kadını gören bir tanığımız da var. У нас также есть свидетель, видевший женщину, покидающую место убийства Лео и Гримма.
Claude canlı gören son kişi olan kusursuz küçük hanımefendiyi nereye sakladınız? Где вы держите идеальную маленькую леди, которая последней видела Клода?
Cehennemde, kutsal ya da lanetli her şeyi gören bir göz var. В аду есть глаз, который видит все всех благословенных и проклятых.
Birinci sebebi: Bu gece her şeyi gören çok güzel bir kat görevlisi var. Beni odasına girerken görür. Во-первых, здесь на этаже милая дежурная, которая тут же увидит, как я войду в номер.
Biliyor musun, onu sağ gören son insan benim? Я была последним человеком, который видел его живым.
Kadın, kurbanı gören son kişinin o olduğunu söylüyor. Она говорит, он последний, кто видел жертву.
Burada tıbbın geleceğini gören tek kişi benim. Anlamıyor musun? Я единственный парень здесь, который увидел будущее медицины.
Anderson, asıl ünü 1985 ile 1992 yılları arasında yayınlanan ve yayınlandığı süre içerisinde oldukça ilgi gören televizyon dizisi "MacGyver" sayesinde kazanmıştır. Андерсон стал известен после выхода на экраны телесериала "Секретный агент Макгайвер", который транслировался с 1985 по 1992 годы и был очень популярным в течение всего показа.
Gerçekten, Vala'nın nereye gittiğini gören var mı? Серьезно, кто-нибудь видел, куда ушла Вала?
Bu barmen onu en son gören kişi. Этот бармен последний, кто её видел.
Tamam. Biz bir şey gören olmuş mu diye diğer çocuklarla konuşalım. Мы поговорим с остальными ребятами, возможно, они что-то видели.
Gerçek hayatta var olmayan renkler gören birileri daha var mı? Кто-нибудь еще видит цвета, которые не существуют в реальности?
Telefonuma cevap vermiyor ve görünen o ki, imdat çağrısından beri onu gören olmamış. Он не отвечает на телефон и очевидно его никто не видел с Мэй дея.
Bugünkü toplantıda Travis denen çocuğu gören oldu mu? Кто-нибудь видел того паренька Тревиса на встрече сегодня?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.