Sentence examples of "görgü" in Turkish

<>
Görgü şahitlerinden biri bir adamı binadan çıkarken görmüş. Один из свидетелей видел мужчину, покидающего здание.
Görgü tanıkları bir motosikletin onu kovaladığını görmüşler. Свидетели утверждают, что его преследовал мотоцикл.
Olay yerinde seni hatırlayan bir görgü tanığımız da var. Есть свидетель, который видел тебя на месте преступления.
O Amerikalının bu yüzden mi davranış ve görgü konusunda eksikleri var? Он американец, и поэтому у него недостаток манер и приличий.
Olay şahitlik eden birçok görgü tanığından imzalı ifade aldık. У нас есть подписанные показания свидетелей с места преступления.
çalışmalara göre görgü tanığı saptamada yapılan hatalar doğrular kadar sık. Çünkü insan beyni bir bilgisayar değildir. Исследования показывают, что показания очевидцев очень часто бывают ошибочны, поскольку человеческий мозг не компьютер.
Yeni deliller ve Camila'nın görgü tanığının tanımı ışığında Ronnie Vargas'ın davasında yürütme durduruldu. В свете новых улик и показаний Камилы с Ронни Варгаса сняли все обвинения.
Görgü tanıklarının söylediğine göre silahlı birkaç adam ateş açmış ve büyük elçiyi hemen öldürmüşler. По показаниям свидетелей, несколько вооруженных людей открыли огонь, убив на месте посла.
Evet, beni Darius'u soğuk kanlılıkla öldürürken gören masum bir görgü tanığı olduğunu. Да, представится невинным свидетелем, видевшим, как я хладнокровно убил Дария.
Bir görgü tanığı Bay Walsh'ın arabasını Keating'lerin evinin önüne park etmiş halde gördüğünü söyledi. Свидетель сообщил нам, что видел машину мистера Уолша, припаркованную у дома Китинг той ночью.
Birkaç mermi noktaları İstiyorum var Bizim arkadaş Dusty ile getirmek,, Havaalanı görgü ile başlayannezaket ve beklenti. Хотелось бы затронуть несколько вопросов с нашим другом Дасти начиная с этикета в аэропорту, вежливости и ожиданий.
Polis kaynaklarına göre görgü tanığı ve kanıt olmaması arama çabalarını sonuçsuz bırakıyor. Источники, приближенные к полиции говорят об отсутствии свидетелей и каких-либо улик.
Ne olmuş? Görgü tanıklarına göre, küçük bir kızı kovalarken otobüs çarpmış. Свидетели говорят, что ее сбил автобус, когда она преследовала маленькую девочку.
Bu kanunsuz kahramanın hayvansal özellikleri olduğuna dair elimde birçok görgü tanığı ifadesi var. У меня показания свидетелей о том, что у мстителя есть черты животного.
Evet ama az önce iki görgü tanığı adamı döven ve hastanelik edenin o olduğunu söylediler. Да, а двое свидетелей говорят, что это из-за него парень угодил в больницу.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.