Sentence examples of "gösterdi" in Turkish

<>
Leo bana David'den bir mesaj gösterdi. Лео показал мне сообщение от Дэвида.
Homer, sanırım çocuklarımız bugün bize birşeyler gösterdi ha? Гомер, дети нам сегодня кое-что показали, да?
Dün gece bana gerçeği gösterdi. Прошлая ночь показала мне правду.
Bu adam neden size kızınızın resmini gösterdi? Почему этот человек показывал фото вашей дочери?
Bu tanıma göre Ajan Boden muazzam bir yaratıcılık gösterdi. Надо заметить, агент Боден продемонстрировал удивительные творческие способности.
Samir'in MR'ı bize iç kulakla beyin arasındaki sinirde kütle olduğunu gösterdi. МРТ Самира показывает образование на нервном соединении мозга со средним ухом.
Bir gün bana derginin birinde iki binanın fotoğrafını gösterdi. Однажды он показал мне фотографию двух зданий в журнале.
Ateş yaktık, ve Emily bize gezi fotoğraflarını gösterdi. Мы разожгли костёр и Эмили показывала фото из путешествия.
Bunu dün son derece açık bir şekilde gösterdi. И вчера он весьма ясно дал это понять.
Tom Mary'ye kağıt bir bardakta nasıl su kaynatacağını gösterdi. Том показал Мэри, как вскипятить воду в бумажном стаканчике.
Birkaç ay içinde Rasmussen anketi genç yetişkinlerin sadece yüzde'sinin kapitalizmi sosyalizme yeğlediğini gösterdi. Несколько месяцев назад опросы Расмуссена показали, что лишь% молодых людей предпочитают капитализм социализму.
Chloe bana yıllar önce yazdığı aşk mektubunu gösterdi. Хлои показала мне старое любовное письмо ко мне.
Bana Eva'nın eski bir fotoğrafını gösterdi. Он показывал мне старые фото Евы.
Yine de, Miami'deki Kübalı sürgün topluluğunun sert kısmı, neredeyse genelleştirilmiş bir öfke gösterdi. Тем не менее, бескомпромиссный сектор кубинской эмиграции в Майами продемонстрировал практически всеобщую злость.
Bu muhteşem, cesur ve öncü toplumda bile bazı soruları sormanın çok tehlikeli olduğunu gösterdi. Она показывает, что даже при таких прекрасных, смелых размышлениях некоторые вопросы опасно задавать.
Bak, Ellcrys seni bana gösterdi. Послушай, тебя мне показал Элькрис.
Brout ve Englert 1964 "te abelyen olan veya olmayan ayar vektörü alanlarının eğer boş uzay maddesel sistemlerde rastlanan belirli yapı tipleri ile donatılırsa kütle kazandığını gösterdi. В 1964 году Браут и Энглер показали, что калибровочные векторные бозоны могут приобретать ненулевую массу в процессе спонтанного нарушения симметрии.
Lexi bana başka bir yolun daha olduğunu gösterdi. Лекси показала мне, что есть другой путь.
Johnny, baban sana hiç senin vücudunun nasıl işlediğini gösterdi mi? Джонни, твой отец показывал тебе, как устроено твоё тело?
Doktor bana hayatı yaşamanın daha iyi bir yolunu gösterdi. Доктор показал мне, как лучше прожить свою жизнь.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.