Sentence examples of "güneşin altında" in Turkish

<>
Ve kumsalda kalmak, güneşin altında, susuz olarak -- bu intihar değil mi? А оставаться на берегу, под солнцем, без воды -- это не самоубийство?
Bu güneşin altında yaşamak istiyorum. Хочу пожить под этим солнцем.
Dışarıda güneşin altında oturuyorduk ama sonra içeri girdik. Мы сидели на солнце, потом пошли внутрь.
Güneşin altında mı beklemek istersin? Ты хочешь стоять на солнце?
Ancak Susan'ın tropik güneşin altında senin yanında durması gerek. А ты заставляешь Сьюзан жариться с тобой в тропиках.
Birden artık güneşin altında olmadığımı fark ettim. И вдруг понял, что солнце исчезло.
Muhtemelen herkes gibi güneşin altında mayışmıştır. Poppy! Наверное, наслаждается солнышком вместе с Поппи.
Tek yapman gereken sadece arkanı dönmekti. Sonra sen ve Fitz, güneşin altında dans edebilirdiniz. Тебе нужно просто отвернуться, и вы с Фитцем сможете танцевать до упаду под солнцем.
Güneşin altında ışıl ışıl parlıyordu. Сверкающая и сияющая на солнце.
Güneşin altında kimse daha büyük değildir. Нет никого сильней тебя под солнце.
Onu, güneşin altında yürürken kendi gözlerinde gördün. Ты своими глазами видел его при солнечном свете.
Sanırım biraz daha güneşin altında kalmasına izin vereceğim. Думаю дать ему посидеть на солнце ещё немного.
Güneşin altında çember çizmelerini izlemek için mi? Смотреть, как они маршируют под солнцем?
Bu bataklıkların yerine, güneşin altında parıldayan fantastik şehirler yükselecek. И здесь, в этих болотах вырастут сказочные города солнца.
Ekranda ayrıca, güneşin altında ekranın solmasını önlemeye yardımcı olan bir polarize kat ClearBlack var. Также в экране присутствует поляризационный слой ClearBlack, что позволяет избежать выцветания экрана на солнце.
Obama'nın bildirisinden beri, kuruluş, yoğun medya faaliyetinin ilgisi altında. Со времени заявления Обамы это заведение находится в центре внимания СМИ.
Ona güneşin dölünden ver. Дай мне семена солнца.
Ne olduğunu öğrenene kadar kontrol kontrol altında tutmak için elimizden geleni yapmalıyız. Пока мы не узнаем что это мы должны все держать под контролем.
Karanlığın sebebi güneşin şey yapması. Все потому что солнце заходит...
Almanlar en üstte, Yahudiler ortada, zavallı Çekler ikisinin de altında. Выше всех немцы, евреи посредине, а бедные чехи ниже всех.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.