Sentence examples of "güney afrika'nın" in Turkish

<>
Çatışma yüzünden Güney Afrika'nın desteğini kaybettik. Из-за перестрелки мы лишились поддержки южно-африканцев.
Güney Afrika'nın dört bir yanında hayvanlar, aynı nedenle yola çıkıyor. По всей Южной Африке животные путешествуют по той же самой причине.
Sasha Pieterse 17 Şubat 1996'da Güney Afrika'nın Johannesburg şehrinde doğdu. Саша Питерс родилась 17 февраля 1996 года в Йоханнесбурге, ЮАР.
Afrika Günü'nün Afrikalılar ve Afrika'nın Dostları için Anlamı Что значит День Африки для африканцев и друзей Африки
Muson Rüzgârları döndüğünde Kerala'nın güney ucunda durursanız, böyle bir şey göreceksinizdir. Когда Monsoon развернется, если вы находитесь на самой южной части побережья Kerala, вы увидите что - то подобное
Afrikalılar ve Afrika'nın dostları Mayıs'te Afrika Günü'nü kutladı. Африканцы и друзья Африки отпраздновали День Африки мая года.
Çünkü enerji verimliliği ve enerji tasarrufu dile kolaydır, Tayvan'da nükleer karşıtı gruplar Güney Kore'nin tecrübelerinden öğrenmeye çalışıyorlar. Как известно, говорить всегда легче, чем сделать, - поэтому группа гражданских активистов Тайваня пытается использовать опыт Южной Кореи.
Batı Afrika'nın Leopar Adamları'nı hiç duydun mu? Вы когда-нибудь слышали о людях-леопардах Западной Африки?
Ben de süremi eski Güney Karolina Kongre Üyesi ve mevcut Birleşik Devletler Başkanı'na veriyorum. И я уступаю свое время первому Конгрессмен из Южной Каролины И президента Соединенных Штатов.
Afrika'nın kaybı önemli bir faktör değil. Это вопрос не только потери Африки.
Onu Güney Fransa'dan bulmuştu, değil mi? Он ведь встретил ее на Юге Франции?
Üç hafta önce, Babakov çok gizli bir operasyonla Afrika'nın batı kıyısında yakalandı. Три недели назад Бабакова захватили во время сверхсекретной облавы у западного побережья Африки.
Kuzey ve Güney ayrılamaz, kardeş gibidirler. Север и Юг неразделимы, как сестры.
Afrika'nın kazılması için para mı verecekmişim? Даст деньги на раскопки в Африке?
Ama Anne ve Babası Güney Dakota'da yaşıyor. Но его родители живут в Южной Дакоте.
Afrika'nın tarihi çoğunlukla insan yaşamının tehdit edilmesiyle doludur. Слишком часто цена африканской истории исчисляется человеческими жизнями...
Yeah, ve ben henüz Güney Carolina kadife karıncasını bulamadım. И не дайте мне начать с немки европейской Южной Каролины.
Bu miktarla Doğu Afrika'nın yarısını halledebilirsiniz, Bay Travis. Вы можете снабдить половину Восточной Африки, мистер Тревис.
Hadi Güney Amerika'ya uçalım. Полетим в Южную Америку.
Ancak Arap deniz tehdidi yoğunlaşarak 680 ve 690larda Kuzey Afrika'nın kontrolünü ele geçirdiler. Тем не менее, арабская военно-морская угроза усилилась, поскольку арабы постепенно взяли под свой контроль всю Северную Африку в 680 - 690-е годы.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.