Sentence examples of "gıcık etmek" in Turkish

<>
Öyle söylemenin tek sebebi beni gıcık etmek! Говоришь это, только чтобы меня позлить!
Seni gıcık etmek için yapıyoruz tatlım. Только чтоб тебя позлить, милая.
Ülkeyi'de, önce Kenya'ya, sonra Almanya'ya, sonra nihayetinde sığınma hakkı kazandığı ABD'ye terk etmek zorunda kaldı, ancak daha sonra'de öldü. В году он был вынужден покинуть страну, отправившись сначала в Кению, затем в Германию и наконец добрался до США, где он получил политическое убежище и прожил до своей смерти в году.
Ana dalın beni gıcık etmekti. Зато ты сильно достаешь меня.
Etmek zorundayım. Bu benim görevim. Приходится, это моя работа.
Bu çok güzel bir davranış ama buna karşılık oldukça gıcık biri olabiliyorsun. Очень милый жест, конечно, но ведь у тебя талант раздражать.
Her şeyin temiz olduğunu kontrol etmek istiyorlar, değil mi? Они просто проверят, чтобы везде было чисто, да?
Neden? Bana gıcık gitmek için mi? Зачем тратить время, чтобы меня разозлить?
Hani şu filmdeki sürekli dans etmek isteyen karakter gibi. Как персонаж из фильма, который просто хотел танцевать.
En gıcık olduğum şey ne biliyor musun? Знаешь, что меня бесит больше всего?
Söz konusu mültecilere yardım etmek olunca deneyimin, paha biçilemez değerini açığa çıkarıyor. Когда речь идет о помощи беженцам, ваш опыт может оказаться просто бесценным.
Sana söyledim, Onlar bana biraz gıcık davranıyorlar. Нет, я говорила тебе. Они начинают раздражать.
Bizi yok etmek için bir virüs yaptılar. Они сделали вирус, чтобы уничтожить нас.
Daha fasla kalavak visk almayavım. Ben de tam sesinin artık gıcık çıkmayacağını düşünüyordum. Я ведь только подумала, что твой голос не сможет быть более раздражающим.
Saygısızlık etmek istemem efendim ama kendisi daha en başından beri bu yolculuğa sıcak bakmıyordu. При всём уважении, сэр, он вообще не хотел ехать в это турне.
Evet. O herif beni çok gıcık ediyor. Да, как же он меня бесит.
Başkan'ı ele geçirmek ve Ring'i yok etmek. схватить Директора и уничтожить "Кольцо".
Bir ara sizinle özel bir sohbet etmek çok hoşuma gider. Я здесь новенькая. И очень хочу поболтать с вами тет-а-тет.
Bu sohbete sonra devam etmek istiyorum. Я бы хотел продолжить этот разговор.
Yargılamak değil, tedavi etmek istiyorum. Хочу не осуждать, а помогать.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.