Sentence examples of "geleceğini" in Turkish

<>
Çocuklarınızın geleceğini garanti altına almak ister misiniz? Вы хотите обеспечить будущее для своих детей?
Konuşmasının sonunda Yeni Bailey'nin, zamanımızın ve geleceğin bir simgesi haline geleceğini ve inançlarımızın nihayet bizi ödüllendirdiğini söylesin. Нужно заключить, что Новый Бейли станет символом нашего времени и будущим, которым наградила нас наша вера.
Bones, Daisy'nin çalışmak için laboratuvara geri geleceğini söyledi. Кости сказала, что Дейзи вернется работать в лабораторию.
Hayır, bak sen sadece bütün elemanlara Rachel'ın buraya seksi bir hemşire şekline geleceğini söyle. Нет, слушай, просто скажи всем, что Рэйчел придёт в костюме сексуальной медсестрички.
Joe'nun babasını internette buldum. Ve az önce bana yarın geleceğini söyleyen bir e-mail attı. Я нашёл отца Джо в интернете он только что написал, что приезжает завтра.
Pardon? Yerel halk yağmurun geleceğini biliyor muydu? Местные жители знали, что будет идти дождь?
Eylül 1982'de Başbakan Margaret Thatcher, Çin yönetimiyle Britanya'nın kalan en önemli ve en kalabalık denizaşırı bölgesi olan Hong Kong'un geleceğini tartışmak için Pekin'e gitti. В сентябре 1982 года премьер-министр Маргарет Тэтчер предприняла путешествие в Пекин для обсуждения с правительством КНР будущего своей самой важной и населённой на тот момент колонии - Гонконга.
Hey, Marjorine, geleceğini öğrenmek ister misin? Эй, Марджорин, хочешь узнать своё будущее?
Zaten bu ülkenin geleceğini bir defa değiştirdik, Cyrus. Мы однажды уже изменили будущее этой страны, Сайрус.
Ben senin geleceğini korumaya çalışıyorum. Я стараюсь защитить ваше будущее.
Ve ufukta şirketin geleceğini koruyacağını bildiğim bir hikayem var. Есть история на горизонте Которая обеспечит моей компании будущее.
Ben sadece Lex'in geleceğini korumaya çalışıyorum. Я просто пытаюсь защитить будущее Лекса.
Burada tıbbın geleceğini gören tek kişi benim. Anlamıyor musun? Я единственный парень здесь, который увидел будущее медицины.
Bayan Verne, okulunun geleceğini koruyor, Mona. Мисс Верн защищает будущее своей школы, Мона.
Bu gemiler Romulan ve Vulkan halkının geleceğini taşımaktadır. Эти корабли несут будущее ромуланского и вулканского народов.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.