Sentence examples of "gerek" in Turkish with translation "должен"

<>
Buna bakmam gerek, bu gece onun evinde kalacağım da anahtarı bir yere bırakacaktı. Надо ответить. Я сегодня у него ночую, он должен был оставить где-то ключи.
Hayır, bana her şeyi söylemene gerek yok. Нет-нет, ты не должен ничего мне рассказывать.
Filmi önümüzdeki hafta sonuna kadar teslim etmemiz gerek biliyorsun. Фильм должен выйти в эфир в конце следующей недели.
Biz gideriz, onlar kalir baska kimsenin bilmesine gerek yok. Мы уходим, они остаются, никто не должен знать.
İster inanın ister inanmayın, Ofise geri dönmem gerek. Верьте или нет, я должен вернуться в офис.
Aynı zamanda Nancy'nin ofisinin her bir noktasını araştırmamız gerek, belki dosyaları ya da listeleri saklamıştır. Между тем, кто-то должен тщательно обыскать кабинет Нэнси. Может, она сохранила документы или списки.
Anne, bunu duyması gerek, tamam mı? Нет! Мама, он должен это услышать!
Senin de nasıl büyüyeceğini seçmen gerek. Ты тоже должен выбрать как расти.
Chuck, cevabın evet ya da hayır olması gerek, yoksa işe yaramaz. Чак, ответ должен быть только "Да" или "Нет".
Bugün ile ilgili her şeyi, Claire'i ve çocukları unutman gerek. Ты должен всё забыть про сегодня. Про Клэр и про детей.
Fena değilsin fakat biraz daha omuz kullanman gerek. Неплохо, но ты должен больше работать плечами.
Ama başka kimsenin ölmesine gerek yok. Но никто больше не должен умереть.
Herkes için uygun bir plan ama hemen gelmen gerek. Это устроит всех, но ты должен приехать сейчас.
Eğer bu olay bir skandala dönüşürse birisinin sorumluluğu üzerine alması gerek. Если это выльется в скандал, кто-то должен будет понести ответственность.
Sürekli özür dilediğim için özür dilerim ama bunu halletmem gerek. Я должен извиниться, но мне нужно уладить это дело.
İşe gitmem gerek ama onu yalnız bırakmaya korkuyorum. Я должен работать. Я боюсь оставлять её одну.
Artık kimsenin benim için incinmesine gerek yok. Никто не должен больше пострадать для меня.
Ve bana ulaşmaya çalışıyor.... benim de ona ulaşmam gerek. И она ищет меня, и я должен найти ее.
Evlat, beni eve götürmen gerek, tamam mı? Внучек, ты должен отвезти меня домой, хорошо?
Söylemem gerek Leslie doğru bir noktaya değindi. Я должен сказать, Лэсли верно подметила.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.