Sentence examples of "gerekiyor" in Turkish with translation "надо"

<>
Cush, Matt, bir karara varmamız gerekiyor. Куш, Мэтт, нам надо принять решение.
Daha fazla para istiyorlarsa daha fazla çalışmaları gerekiyor. Если им нужны деньги, надо больше работать!
Mike, tamir etmek için mesaiye kalması gerekiyor mu diye soruyor. Майк спрашивает, надо ли работать сверхурочные, чтобы восстановить его?
Kızımıza banyo yaptırmam, sonra da yatırmam gerekiyor. Мне еще дочь искупать надо и уложить спать.
Teşhisi doğrulamak için bir tane daha tarama yapmam gerekiyor. Мне надо провести еще тест, чтобы подтвердить диагноз.
Akşam için bir şeyle almam gerekiyor. Надо еще кое-что забрать для вечера.
Bir erkeğin içki içebilmesi için ne yapması gerekiyor buralarda? Что надо сделать, чтобы получить от вас выпивку?
Buralarda bize servis yapılması için kimi becermem gerekiyor? Кого тут трахнуть надо, чтобы обслужили наконец?
Yavaş ve derin nefes alman gerekiyor. Вам надо медленно и глубоко дышать.
Sadece, önce kendi ayaklarım üstünde durmam gerekiyor. Только мне надо сначала встать на ноги самому.
Annen ani bir kişilik değişimi geçirdi ve kontrol edilmesi gerekiyor. У вашей матери произошло внезапное изменение личности. Ее надо проверить.
Önce onu şehrin dışına kaçırmamız gerekiyor. Сначала надо вывезти его из города.
Bu çok güzel çünkü ben de şirketin bütün davalarının özetini çıkarmam gerekiyor. Забавно, ведь мне надо готовить отчет вообще по всем делам компании.
Bu adama saygıyı öğretmek gerekiyor. Этого человека надо научить уважению.
Kağıt katlamadan önce bir kağıdın nasıl yapıldığını anlamanız ve değerini bilmeniz gerekiyor. Прежде чем складывать бумагу, надо научиться понимать, как бумага появляется.
Ama onu bulmak için bir Ulusal Simyacı olman gerekiyor. Но чтобы найти его, надо быть государственным алхимиком.
Burasını merkez olarak farz edersek bu yerlere araba ile gitmek ne kadar sürüyor onu bilmemiz gerekiyor. Теперь надо узнать, сколько времени нужно, чтобы доехать до всех этих мест из Вашингтона.
Sen çalışmıyor olsan bile benim bu öğleden sonra çalışmam gerekiyor. Мне надо сегодня работать, даже если тебе - нет.
Cristina, birinin paylaşmayı öğrenmesi gerekiyor. Кристина, кое-кому надо научиться делиться.
Eve gidip, sabaha onları almaya gitmem gerekiyor. Мне надо ехать домой и утром их забрать.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.