Sentence examples of "gibi gözüküyordu" in Turkish

<>
Ama çok fazla sorumluluk var gibi gözüküyordu. Но мне казалось, ответственность слишком велика.
Evet. Birisini yumruklamış gibi gözüküyordu. Похоже, он бил кого-то.
Ray'in partisinde tam bir sürtük gibi gözüküyordu. Она вела себя как шлюха у Рея?
Homoseksüel ilişkiler soylu bir hobi gibi gözüküyordu, ve karşı cinsle olan ilişkiden daha yüksek statüsü vardı. Однополая любовь рассматривалась как особо благородное занятие, и имела больший статус, чем любовь противоположного пола.
Büyük ihtimalle bir iddia için falan yapmıştır ama Tolkien şeylerinden biri gibi gözüküyordu, bilirsiniz işte. Думаю, он это сделал на спор, но выглядел при этом как вылитый персонаж Толкиена.
Oysa Bay Burns, buralara geldiğinde iyi bir insan gibi gözüküyordu. Мистер Бёрнс казался таким замечательным, когда только приехал в город.
Zamanım önemliymiş gibi olurdu. Как будто мое время действительно чего - то стоит.
Bir yıl öncesine kadar böyle gözüküyordu. Год назад она выглядела вот так.
Sosyal medya kullanıcıları, her zaman olduğu gibi Pavlensky'nin sanat eylemleri üzerine verilen uç tepkileri tekrarlayarak övgü dolu yahut tersleyici yorumlarda bulundular. Это всё что угодно - от современного искусства, до античного карнавала (типа, Герострат), но только не политика.
Tanya, tutuklu nasıl gözüküyordu? Таня, как выглядел пленник?
Filistin halkından büyük bir sıcaklık ve destek görüldü ve yol boyunca Iman, Shareef ve DiaaMahmoud gibi projeye paha biçilemez derecede katkıda bulunan arkadaşlar edindim. Люди Палестины оказали много тепла и поддержки этому арт - проекту; на этом пути я приобрела таких друзей как Иман, Шариф и ДиаМахмуд, невероятно много сделавшие для развития моей идеи.
Chloe iç çamaşırlarıyla çok iyi gözüküyordu. Хлоя так хорошо выглядела в белье.
Arkadaşı ona katıldığında, giydiği geleneksel elbiseyle arkadaşının renk kattığı günümüze ait elbise arasında bir rekabet varmış gibi görünüyor. Когда к ней присоединяется подруга, это становится похожим на соревнование между её традиционным платьем и современным платьем её напарницы.
Ama Ben'in pişmanlığı sahici gözüküyordu. Но раскаяние Бена казалось настоящим.
Grup metro istasyonuna "Hiçbir zaman Yunan olamayacaksınız" gibi faşist sloganlar söyleyerek girdiler. Молодые люди вошли на станцию, выкрикивая фашистские слоганы вроде "Вы никогда не станете греками!".
Chirico çok üzgün gözüküyordu ayrıca tek başınaydı. Он был такой печальный и совсем один.
ben bu dünyaya Henry gibi adamları korumak için yollanmışım senin gibi adamlardan. Моё предназначение - защищать людей вроде Генри от таких, как вы.
Çok da normal gözüküyordu. Он казался таким нормальным.
Yeniden doğmuş gibi hissediyorum, Lauren. Я словно заново родилась, Лорен.
Broşürü bile farklı gözüküyordu! Даже брошюра выглядела по-другому.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.