Sentence examples of "hıyarcıklı veba" in Turkish

<>
Varlıklı aileler yoğun tempolu, kirli havalı ve sağlıksız şehir merkezinden, özellikle de 1665 yılında baş gösteren ve Londra'yı vuran hıyarcıklı veba hastalığı salgınından sonra mümkün olduğunda kaçındılar. Богатые люди предпочитали держаться на расстоянии от переполненного, загрязнённого, нездорового Сити, особенно после вспышки бубонной чумы в 1665 году.
Kemiklerin çoğu Kutna'nın veba salgınıyla kırıldığı yılına kadar dayanmakta. Большинство костей датируются годом, когда Кутну-Гору поразила чума.
Kara Veba, bizim savunmasızlığımızı ortaya çıkarıp insanları dehşete düşürdü. Чёрная чума выявила нашу уязвимость и повергла людей в ужас.
Veba bizde var, anlıyor musun? " Знаете, у нас тут чума ".
Kim veba konusunda heyecanlanmaz ki? И кого не будоражит чума?
Yeryüzünde yaşamı ortadan kaldırmak üzere olan bir savaş gemisi, ölüm ışını veya intergalaktik veba hep vardır. Всегда есть космический крейсер или смертельные лучи или межгалактическая чума, которая может стереть жизнь с земли.
Veba salgınının nedeni sıçanlardı, tabii bu uzun bir süre önceydi. Из-за крыс возникла бубонная чума, но это было в прошлом.
Aslında aşkın kendisi veba. Как будто любовь заразна.
Bu bez parçasında veba var. В этом лоскуте живет чума!
Evet, pnömonik veba. Да, легочной чумой.
Önce veba, şimdi radyasyon zehirlenmesi. Сначала чума, теперь радиационное заражение.
Bu insanlar Tanrı'dan korkan topluluğumuz için bir veba gibiler. Эти люди, словно чума для нашего благочестивого городка.
Rasmus Larsson. Veba bakterisini kontrol ediyorum. Я пробую установить происхождение возбудителя чумы.
Korku veba gibi yayılıyor. Страх распространяется как чума.
Tam bir baş belasıydılar, ekolojik dengeyi veba gibi mahvettiler. Они были экологической угрозой, чумой, которую следовало истребить.
Genç kızların taşıdığı bir veba, şehri tehdit ediyor. Чума, которую переносят маленькие девочки, угрожает городу.
Bilinmeyen çocuk, veba vakası. "Неизвестный ребенок, чума"
Memur Weaver'ın sokakta sarhoş olduğunu ve veba hakkında kehanette bulunduğunu söyledi. Офицер отметился на улице, где пьяный Уивер проповедовал приближение чумы.
Savaş, açlık, veba... Войне, голоде, море...
Bu adam veba salgınından bile daha çok insanın ölümünden sorumlu. Этот человек отвечает за большее количество смертей, чем чума.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.