Sentence examples of "hakkını vereyim" in Turkish

<>
Hakkını vereyim, bu yeni çocuğu bayağı sevdim. Должен сказать, мне очень нравится новый парнишка.
Travis Berta'yı korunmasız yanıltma aracına koymak bayağı kurnazcaydı, hakkını vereyim. Поместить Трэвиса Берту в незащищённый грузовик - хитро придумано. Отдаю должное.
Orijinalliğinin hakkını vereyim, Albert. Признаю твою оригинальность, Альберт.
O Teddy akıllı biri yalnız, hakkını vereyim. Но Тедди, надо признать, человек смышленый.
"Hava alanında neşeli ve mutlu görünmeye çalışıyorum, ama size küçük bir ipucu vereyim: "Я постараюсь выглядеть радостной и счастливой в аэропорту, но позвольте мне дать вам один совет:
Papua Yeni Gine Doktorlar Derneği Sekreteri Sam Yockopua, doktorların ve sağlık çalışanlarının kamuya açıklanacak konularda fikir beyan etme hakkını savundu: Сэм Йокопуа, секретарь Ассоциации врачей Папу - Новой Гвинеи, выступил в защиту права врачей и других сотрудников медицинских учреждений на публичные высказывания по вопросам, требующим открытого общественного обсуждения:
Sana bir kupon vereyim. Я дам тебе купон.
Ne olduğunu kabul etmesem de olur. Ama fiziksel varlığının hakkını vermeliyim. Я не обязан признавать твою сущность, но физическое существование признаю.
Size numaramı vereyim, eğer bir sorun olursa ararsınız. Я дам вам свой номер. Если что, звоните.
Sürprizler dolu bir adamsın, hakkını yiyemem. Вы полны сюрпризов, отдаю вам должное.
Size birazcık zaman vereyim. Дам вам немного времени.
Onun da hakkını vermek lazım. Ты должен признать её заслуги.
Ona bir kavanoz kuru bezelye vereyim. Я дам ему банку консервированного гороха.
Bunun bana ne gibi haklar kazandırması gerektiğini bilmiyorum ama en azından kendi kararlarımı verme hakkını kazandırıyor. Я не знаю, что я заслужил, но я заслужил право принимать свои собственные решения.
Eğer öyleyse sana küçük bir sır vereyim. Потому что я дам вам небольшой совет.
Ama sana hakkını vermeliyim. Но я должна признать.
Sana hesap numaramı vereyim de tebrik paramı iade et. дам тебе номер счёта. Деньги призовые верни. Я потопал.
Gayet iyisin, hakkını vermeliyim. Должен признать, ты хорош.
Yüzbaşım, kendisine ben haber vereyim en azından. Лейтенант, разрешите, я сам ей скажу.
Almanların hakkını vermek lazım, çok iyi araba yapıyorlar. Немцам надо отдать должное, они делают отличные машины.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.