Sentence examples of "halkın gözü önünde" in Turkish

<>
Halkın gözü önünde bu utanç içinde teslim oldular. Они вынесли на суд общества эту жалкую капитуляцию.
Dönemin ruhuna yakışır bir biçimde cadı kardeşleriyle halkın gözü önünde hem de gururla burada toplanırdı.. Она собиралась там со своими сестрами-ведьмами гордо и публично, весьма в духе того времени.
Halkın gözü önünde kararlarını hiçe saymıyorum. Я не высмеиваю публично его решения.
Halkın gözü önündeki biriyle çıkmanın nasıl bir şey olduğunu anlamanı senden beklemem zaten. Я и не представляла до настоящего времени, что такое встречаться на людях.
Ve belediye başkanının gözü önünde seviştim. Я занимался сексом перед самим мэром.
Onca insanın gözü önünde bir adamın kafasına sıkıp öylece çekip gidebiliyor musun yani? Ты всадил пулю в голову человеку на глазах у всех и просто ушел?
Evlat, iyi bir sebebin olmadan bu kadar namuslu insanın gözü önünde kan dökmek istemeyeceğinden eminim. Сынок. Я уверен, ты не хочешь проливать кровь за зря на глазах у приличных людей.
Babam rutin bir trafik kontrolü sırasında, herkesin gözü önünde ceza yazılmasına kızan bir serseri tarafından öldürüldü! Его убили среди бела дня, когда он остановил на дороге нарушителя. Ублюдок не захотел платить штраф.
Bugün, Tanrının ve bütün dünyanın gözü önünde nasıl hissettiğimizi duyuralım. Сегодня мы расскажем о своих чувствах перед богом и всем миром.
Herkesin gözü önünde mi asacaklar? Они собираются публично его повесить?
Doğu Hindistan Şirketi'nin yedi ajanının gözü önünde kayboldun. Вы смогли сбежать от семи агентов Ост-Индской компании.
Şüphelileri herkesin gözü önünde tutacak bir alan istiyorum, lütfen. И комната для подозреваемого, где-нибудь на виду, пожалуйста.
Beni, arkadaşlarımın gözü önünde küçük düşürdün. Ты оскорбил меня в присутствии моих друзей.
Senin ve kardeşinin gözü önünde öldürmek için. Убить у вас с сестрой на глазах.
Senden gerçekten hoşlanıyorum, ama herkesin gözü önünde bir hayatın var. Ты мне правда нравишься, но у тебя очень публичная жизнь.
O cadıyı beni insanların gözü önünde kucaklamaya zorlarken aklından ne geçiyordu? О чем ты думала, заставляя эту ведьму публично обнять меня?
Kraliyet Sarayı'nın önünde filler. Слоны перед Королевским дворцом
Yetkililer halkın öfkesiyle karşılaştığında sorumluluk sahibi bir hükümet, profesyonel ve cesur olmak zorundadır. (Власть обязана) стать ответственным правительством, профессиональным и смелым, когда сталкивается с недовольством людей.
Bu da gözü çıkarmak için çok geç kaldığımız anlamına gelir. И это значит, что глаз удалять уже слишком поздно.
Lütfen binanın önünde toplanın. Собираемся снова перед зданием.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.