Sentence examples of "hastalık" in Turkish
Hastalık belirtileri gösterenler derhal test edilecek.
Любой признаки болезни будет проводить немедленно.
DNA analizine göre, ne NF2 ne de başka bir kalıtsal hastalık saptandı.
Анализ ДНК не выявил никаких следов нейрофиброматоза второго типа или других наследственных заболеваний.
Bazı galaksilerde bulaşıcı hastalık diye kabul ediliyor.
В некоторых галактиках он считается заразной болезнью.
Ölümcül bir hastalık veya yaralanma durumunda, bir kişinin yaşaması için diğerinin ölmesi gerekiyor.
В случае смертельного заболевания или ранения, чтобы один человек жил другой должен умереть.
Yarım saatimiz geçti ve konumuz Hastalık Kontrol Merkezi bütçe oylaması.
Прошло полчаса и мы наблюдаем за голосование по бюджету ЦКЗ.
Ama bu hastalık bedende hiç fiziksel iz bırakmaz.
Но болезнь не оставляет физических следов на теле.
Ciddi bir hastalık bile senin nezleye çare aramana engel olamaz ki. - Tedavi olman lazım.
Если у тебя нет серьезной болезни, это не значит, что не надо лечить насморк.
Sanığa ileri derecede zührevi hastalık teşhisi kondu. Ayrıca iyi ve kötüyü ayırtedebilme yargısından yoksun olduğu kesin.
У обвиняемого выявлено прогрессирующее венерическое заболевание, он не в полной мере контролирует своё морально-психологическое состояние.
Salgın Hastalık Merkezi, onunla temas etmiş olabilecek kişileri bulmaya çalışıyor.
Центр контроля заболеваний разыскивают любого, с кем он мог соприкасаться.
Benim için, yalnızca iki kötülük vardır hastalık ve pişmanlık.
По мне, есть только два зла болезнь и сожаление.
Benim hastalık geçmişimle ilgili olarak Walter'ı ziyaret ettikten sonra konuşabilir miyiz?
Мы можем поговорить о моей истории болезни после встречи с Уолтером?
Mantar enfeksiyonu bağımsız bir hastalık ve ciddi de değil.
Инфекция была независимой, и это не серьёзное заболевание.
Espin uzun bir hastalık döneminden sonra 18 Haziran 2007 tarihinde hayata veda etmiştir.
Вильма Эспин скончалась 19 июня 2007 года в возрасте 77 лет от тяжёлой продолжительной болезни.
Hastalık ilk olarak 1965 yılında Jean Aicardi isminde bir Fransız nörolog tarafından tariflenmiştir.
Это заболевание было впервые выделено в качестве отдельного синдрома в 1965 году Жаном Экарди, французским невропатологом.
"The Tudors'un önceki bölümlerinde" Bu hastalık, bize Tanrı tarafından verilen bir cezadır.
В предыдущей серии "Тюдоров". Эта болезнь пришла к нам как наказание божие.
Korkan insanların hastalık yüzünden doktorlarını suçlayıp yaralayıp, hatta öldürdüğünü daha önce de görmüştüm.
Испуганные люди винят докторов в своей болезни, и бьют, даже убивают их.
Bunun bir hastalık olduğunu söyledi. Nörokimyasal bir hastalık olduğunu ve bunu tedavi edebileceğini söyledi.
Он сказал, что это болезнь - нейро-химическое расстройство, и оно поддаётся лечению.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert