Sentence examples of "hava almak" in Turkish
Bilmiyorum. Biraz hava almak için bir mazeret olabilir.
Но это отличный повод выйти на свежий воздух.
Sevişmek ve taze hava almak için yaşıyor sanki.
Она же придерживается диеты свежего воздуха и секса.
Gerçek terörizm, sizi sessizce öldürdükten sonra, özel jetlerle size doğru ve özel hava alanlarına uçar. "Çöl Gülü" isimli eşinin şıklığını tartışmak için gazetelerinizin sayfalarını işgal eder ve basınınıza bunu konuşturur.
Настоящий терроризм прилетает к вам на частных самолетах в частные аэропорты, безмолвно убивает нас, занимает страницы в ваших газетах и заставляет ваши СМИ обсуждать элегантность его жены - "Розы пустынь".
Hayır. Şirketim tarifi almak için ne gerekiyorsa yapmak istiyor.
Моя компания хочет сделать все, чтобы получить рецепт.
Yıkımdan Maute örgütü sorumlu tutulsa da ordunun sürekli hava ateşlerinin de büyük etkisi oldu. Ordu bombaları nokta atışı şeklinde attığını söylerken bazı vatandaşlar her yerin bombalandığını söyledi.
Несмотря на то, что вина возлагается на группировку "Маут", вооруженные силы также несут ответственность из - за продолжительных атак с воздуха.
Yeni oda da bıraktığım bazı malzemeleri almak için geldim.
Я пришел забрать инструменты, оставил их в комнате.
Doğa İklim Değişikliği ile ilgili bir çalışma, artan hava sıcaklığının şimdiden Hindistan'da işgücünün kapasitesinin düşmesine neden olduğunu ortaya koydu.
Исследования Nature Climate Chang показали, что изменения погоды уже ограничили трудоспособность людей в Индии.
Büyükanne, talep derhal yakın hava desteği Bu Fox Üç-Zero olduğunu.
Бабушка, это Лиса -0, запрашиваю немедленную поддержку с воздуха.
Helena'nın hava kuvveti sana söylendiği gibi müthiş olmanın yakınında bile değil.
Воздушные силы Елены ни капли не страшны, как ты говорил.
Dr. Healy'i sorgulamanızdan önce ara almak ister misiniz?
Хотите ли взять перерыв перед допросом доктора Хили?
Hava durumundaki son gelişmeleri sunman gerekmiyor mu senin, Brandi?
А тебе разве не нужно заняться прогнозом погоды, Бренди?
Dün bir paket bırakmıştım. Onu almak istiyorum. Tabii ki bay Tate.
Я вчера оставил у вас свёрток и хотел бы его забрать.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert