Sentence examples of "hava durumundaki" in Turkish

<>
Hava durumundaki son gelişmeleri sunman gerekmiyor mu senin, Brandi? А тебе разве не нужно заняться прогнозом погоды, Бренди?
Gerçek terörizm, sizi sessizce öldürdükten sonra, özel jetlerle size doğru ve özel hava alanlarına uçar. "Çöl Gülü" isimli eşinin şıklığını tartışmak için gazetelerinizin sayfalarını işgal eder ve basınınıza bunu konuşturur. Настоящий терроризм прилетает к вам на частных самолетах в частные аэропорты, безмолвно убивает нас, занимает страницы в ваших газетах и заставляет ваши СМИ обсуждать элегантность его жены - "Розы пустынь".
Senin durumundaki bir çocuğun anne ve babasının hayatta olması nadir bir durum. Да. Тебе повезло, редкость - в твоей ситуации иметь обоих родителей.
Yıkımdan Maute örgütü sorumlu tutulsa da ordunun sürekli hava ateşlerinin de büyük etkisi oldu. Ordu bombaları nokta atışı şeklinde attığını söylerken bazı vatandaşlar her yerin bombalandığını söyledi. Несмотря на то, что вина возлагается на группировку "Маут", вооруженные силы также несут ответственность из - за продолжительных атак с воздуха.
Senin durumundaki birinden korkmayı gerektirecek bir şey yok. Нет никакого повода бояться кого-то в таком состоянии.
Doğa İklim Değişikliği ile ilgili bir çalışma, artan hava sıcaklığının şimdiden Hindistan'da işgücünün kapasitesinin düşmesine neden olduğunu ortaya koydu. Исследования Nature Climate Chang показали, что изменения погоды уже ограничили трудоспособность людей в Индии.
Senin durumundaki erkeklerin çoğunun işyerinde bir vekili ve iki yardımcısı, evinde de karısı ve iki dadısı vardır. Почти у всех мужчин в твоей должности есть заместитель и ассистента на работе, жена и няни дома.
Büyükanne, talep derhal yakın hava desteği Bu Fox Üç-Zero olduğunu. Бабушка, это Лиса -0, запрашиваю немедленную поддержку с воздуха.
Onun durumundaki bir genç için tipik olmayan şekilde bu çocuk polise kayıp olarak bildirilmiş. Хоть это и нетипично для подростка в его ситуации, полиция объявила его пропавшим.
Bunlar hava desteği çağırmak için, anlaşıldı mı? Это для вызова поддержки с воздуха, понимаешь?
Helena'nın hava kuvveti sana söylendiği gibi müthiş olmanın yakınında bile değil. Воздушные силы Елены ни капли не страшны, как ты говорил.
Hadi sana biraz hava aldıralım. Мужик, тебе подышать надо.
Burada hava çok temiz. Здесь такой свежий воздух.
Hepsinden önemlsi, bolca temiz hava alın. Прежде всего, бывайте на свежем воздухе.
Bu kalıp hakkında ne söyleyebilirsin, "Hava taşa girdiği zaman". Что можешь сказать о той фразе: "Воздух создает камень".
Dr. Wells, son hava durumu elimize geçti. Доктор Уэллс, мы получили обновлённый прогноз погоды.
Birleşik Devletler Hava Kuvvetleri? Военно Воздушные Силы США?
Hava hakkında konuşmaya devam edelim mi? Так и будем говорить о погоде?
"Hava çok sıcak." "Погода слишком жаркая".
Temiz hava, düşünmek için zamanım olacaktır. Свежий воздух и уйма времени для размышлений.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.