Sentence examples of "hayatta kalabilmek" in Turkish

<>
Savaşta hayatta kalabilmek için, kendin savaş olmalısın. Чтобы выжить на войне, надо жить войной.
Orada hayatta kalabilmek için deli olmak lazım. Чтобы там выжить, нужно быть сумасшедшей.
Hayatta kalabilmek için devamlı yemek zorundalar. Они постоянно должны есть чтобы выжить.
Makine hayatta kalabilmek için tek şansımız. Машина - наш единственный шанс выжить.
En azından o zaman yalnızca hayatta kalabilmek için.. bana zarar vermeye çalşıyordu. В конце концов, тогда он пытался уничтожить меня, только чтобы выжить.
Canlıların hayatta kalabilmek için oksijene ihtiyacı var. Живым существам нужен кислород, чтобы выжить.
Onlar sadece hayatta kalabilmek için ne gerekiyorsa onu yapıyorlar. Они поступают так, как могут, чтобы выжить.
Yerel halk hayatta kalabilmek için çift taraflı oynuyor Ajan Gibbs. Агент Гиббс, чтобы выжить местные играют за обе стороны.
Hayatta kalabilmek için çalışmanın erdemine sığındım. Тяжелый труд чтоб выжить его ждет.
Hepimiz hayatta kalabilmek için bir şeyler yaptık. Мы делали что угодно, чтобы выжить.
Bu hayatta herhangi bir şeyi yapabilirsin. "- yaşlarında bir anne, yaşındaki oğlunun burnunu silerken. Ты можешь добиться всего в этой жизни ", - тридцатилетняя мама, вытирая сопли своему девятилетнему сыну.
Sağ kalabilmek için tünelleri kurduk. Построили туннели, чтобы выжить.
Bir insanı gerçek hayatta takipten çıkamıyor muyuz ya? Я могу отписаться от человека в реальной жизни?
Drew bu evde yalnız kalabilmek için oldukça büyük. Дрю достаточно взрослый, чтобы оставаться дома одному.
Ama ben onu durdurdum ve onlar hayatta. Но я его остановил, дети живы.
Sadece ülkede kalabilmek için biriyle evlenmek, bana göre tamamen yasadışı. Нет. Выходить за кого-то только чтобы остаться в стране абсолютно незаконно.
Başka bir hayatta görüşürüz, Hurley. Увидимся в другой жизни, Хёрли.
Oswald Danes'in hayatta kalmasının çok daha büyük bir hikayenin içindeki, ilk olay olduğu ortaya çıktı. То, что Освальд Дэйнс выжил, стало первым случаем в череде гораздо более интересных событий.
Dışarıda tek başımıza hayatta kalamayız. Мы не сможем выжить снаружи.
Bu dron, kolektif dışında hayatta kalamaz. Этот дрон не может выжить вне коллектива.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.