Sentence examples of "hayatta" in Turkish with translation "жизни"

<>
Sanırım, bu hayatta herhangi bir mutluluk bulabileceğinden umudu kesmişti. Думаю, что он отчаялся найти счастье в этой жизни.
Bazen, hayatta biraz şans gerekir. В жизни иногда необходимо немного везения.
Bu hayatta senin için geriye bir şey kalmadı. В этой жизни тебя уже ничто не ждет.
Lena, bu hayatta insanın başına bir kere gelir. Лина, это случается однажды в жизни, понимаешь.
kalenin savunmasında görev alıyorsun. Bu bizim hayatta kalmamız için çok önemli. Твоя работа по защите крепости необходима для нашей борьбы и жизни.
Hem mutluluk hayatta her şeyden daha önemlidir, öyle değil mi? В конце концов, разве счастье не самое главное в жизни?
Rick sadece ailesinin hayatta kalmasını istiyor. Рик лишь хочет жизни своей семье.
Bu hayatta illa ki birileri düşüş yaşar. В этой жизни всегда кто-нибудь испытывает неудачи.
Tamam ama gerçek hayatta kincilerinin olması insanların senden nefret ettiği anlamına gelir. Окей. Но в настоящей жизни наличие хейтеров значит, что тебя ненавидят.
Sanatta çok sık gözlemlendiği halde gerçek hayatta son derece ender bir hikaye, değil mi Bayan Siddal? История, такая частая в искусстве, но такая редкая в жизни, а, мисс Сиддал?
Mina, benimle birlikte yürümek istiyorsan nefes aldığın bu hayatta ölmeli ve benimkinde yeniden doğmalısın. Чтобы последовать за мной, ты должна умереть в этой жизни и воскреснуть в моей.
Hayatta hiçbir başarı elde edemeden bu kadar genç yaşta ölmek tam bir trajedi. Какая трагедия: умереть такой молодой, совсем ничего в жизни не добившись.
Aslinda agaclara karsi bir bagim vardir, oyle ki: Belki baska bir hayatta bir kus bile olmusumdur. На самом деле, я испытываю такую близость с деревьями, наверное в прошлой жизни я был птичкой.
Hayatta istediği her şeyi yapabilirdi ama o bu şehre yardım etmek için bir şeyler yapmayı seçti. И он мог заниматься, чем угодно в жизни, но он решил помогать этому городу.
Bu gerçek hayatta pek rastlanan bir şey değil. Emirler elması üstlerimize getirmek yönündeydi, Chuck. Onunla ne yapacak? в обычной жизни такое редко увидишь нашим заданием было вернуть бриллиант а что она с ним будет делать?
Hayatta bir amaç bulmama yardım etti: Bu şehri herkes için daha iyi bir haline getirmek. Он помог мне найти смысл моей жизни, чтобы сделать этот город лучшим местом для всех.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.