Sentence examples of "hazır bir şekilde" in Turkish
Çalışmak için hazır bir şekilde yarın'de benimle stüdyoda buluş.
Встретимся в студии завтра в восемь утра. Будем работать.
Hazır bir dakikamız varken, bence görmek isteyeceğin bir şey var.
Пока у нас есть минутка думаю, ты захочешь кое-что увидеть.
Herkesin hızlı ve ucuz bir şekilde ağlara erişimini destekleyin.
Способствовать всеобщему доступу к быстрой и доступной по цене сети.
Washington'un Başkent Kongre Binas'nın ortasına patlamaya hazır bir mühimmat depolamasının tek bir nedeni olabilir.
У Вашингтона могла быть только одна причина использовать такие взрывоопасные боеприпасы прямо под Капитолием.
Bu isteğiniz beni ülkemin kontrol noktalarına götürüyor, orada böyle bir talebe "hayır" demek sizi basit bir şekilde öldürebilir.
Она напомнила мне контрольно - пропускной пункт в моей стране, где сказать "нет" на подобную просьбу предвещало бы твою смерть.
Porto, Portekiz'deki diğer şehirlerden daha hızlı bir şekilde bir hayalet şehre dönüşüyordu.
Однако у города была и темная сторона, которую я обнаружил только на следующий день моего пребывания в нем.
Dışarıda seni tükürükleriyle boğmaya hazır bir ordu var.
Найдётся целая армия желающих зажарить тебя на вертеле.
Padula "nın açıklaması yetkililerin işgal harekâtıyla uzlaşmaya tamamen isteksiz olduğunu gösteriyor ki bu da protestoların hızlı bir şekilde artışına neden olmakta.
Заявления Падула показало полное нежелание властей вести переговоры с движением, что привело к эскалации протестов.
dakikalık uzaklıkta bekleyen kalkışa hazır bir uçağımız var.
В минутах езды отсюда нас наготове ждёт самолёт.
Kaçırılmasından sonra ailesi tarafından zarar görmemiş bir şekilde salınması çağrısında bulunan James Foely'i Serbest Bırakın sayfasında başsağlıkları dolup taşıyor.
Страница "Свободу Джеймсу Фоули", запущенная семьёй после его похищения с требованием освободить его без невредимым, полна соболезнований.
Sadece kimliğimiz nedeniyle bizi soruşturmaya gönderiyorsunuz ama bunu aşırı kibar bir şekilde yapıyorsunuz.
Вы отправляете нас на проверку на основании лишь нашей национальной принадлежности, зато вы делаете это крайне вежливо.
Konuşmacılar birbirlerini geleneksel ve dijital medya konusundaki işbirliğinin gelişimden ve "Batılı ana akım medyası" nın bilgi kaynaklarını kontrol etmeye yönelik girişimlerine karşı ortak bir şekilde mücadele edilmesinden dolayı tebrik ettiler.
Выступавшие поздравили друг друга с улучшением сотрудничества между традиционными и цифровыми СМИ и их коллективных усилий по борьбе с попытками "западных СМИ" контролировать информационное пространство.
Seni çok seven, senin için ölmeye hazır bir kadın var!
Женщину, которая любит тебя и готова всем ради тебя пожертвовать.
Bu ifadelerin çoğunu bütün ihtişamını yansıtacak bir şekilde tercüme etmek neredeyse imkansızdır.
практически невозможно сохранить всю соль этих реплик при переводе.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert