Sentence examples of "her şeye rağmen" in Turkish

<>
Özür dilediğini söylersen her şeye rağmen, bu durumun üstesinden geleceğinize eminim. Уверена, она это переживёт, если ты просто извинишься перед ней.
Her şeye rağmen çoktan öldü mü kaldı mı, nelerin beklediğini asla söylemezsin. Трудно сказать, что ждет впереди, поскольку знаю - ее уже нет.
Yani her şeye rağmen kurtardın onu. Но ты всё равно его спас.
Her şeye rağmen beni sevenler, beni görünce sevinecek olanlar. Те, кто будет чувствовать себя счастливым, увидев меня.
Her şeye rağmen sen bir ninjasın. Ты же ниндзя в конце концов.
Hynkel, her şeye rağmen o kadarda kötü biri değil. Знаешь, этот Гинкель всё-таки не такой уж страшный тип.
Her şeye rağmen, Toplu taşımanın, kendi park yerimden Daha iyi olduğunu söyleyebilirim. В общем, я бы сказала, что общественный транспорт выгоднее места на парковке.
Her şeye rağmen seni neden kovduğumu hiç hatırlamıyorum. Все никак не припомню почему я тебя уволил.
Her şeye rağmen, ölü kişi kutsaldır! А ведь мертвый человек это как святыня!
Her şeye rağmen, nihayet hikayemi buldum. Однако, я наконец нашел свою историю.
Her şeye rağmen belki de bu intihardır. Может, это и правда было самоубийство.
Belki de her şeye rağmen bir hurda yığını değildir. Может твоя куча хлама не так уж и плоха.
Her şeye rağmen çok güzeller. И все же они прекрасны.
Her şeye rağmen, Toby ve Oz yolun bir kenarında bir yerde sıkışıp kalmış olabilirler. Знаешь, насколько нам известно, Тоби и Оз могли застрять где-нибудь на обочине дороги.
Her şeye rağmen insan gibi davranmak zordur ama hayvanlık yapmanın lüzumu yok. Хоть и трудно оставаться людьми, давай не будем превращаться в монстров.
Her şeye rağmen onu öldüreceksin. Ты все равно убьешь его.
Her şeye rağmen bu akşam buluşabiliriz. Наверное, я все-таки сегодня смогу.
Her şeye rağmen iyiler için güzel bir gündü. В целом, отличный день для хороших парней.
Gördüğün gibi ilk randevumuz her şeye rağmen gerçekleşiyor. Похоже, у нас всё-таки состоится первое свидание.
Her şeye rağmen, Leslie ile ciddi bir ilişki yaşama şansım var. В общем, у меня есть шансы на реальные отношения с Лесли.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.