Sentence examples of "her yerine" in Turkish

<>
Cesedin her yerine sıçratmayı keser misin? Ты можешь не капать на труп?
Hey bak, dün eve geldiğimde senin tüm eşyaların da evin her yerine dağılmıştı. Слушай, я вчера пришел, так твое дерьмо было разбросано по всему дому!
Orası seni şehrin her yerine götürebilecek bir yeraltı labirenti. Это подземный лабиринт, который распростёрся подо всем городом.
Ünleri Avrupa'nın her yerine yayılmıştır. По целой Европе им слава.
Dünyanın her yerine fırın inşa etmişler. Они построили по всему миру печи.
Banyonun her yerine baktım. Я обыскала всю ванную.
Red Hook'un her yerine bunlardan tane astım. Я развесил таких по району Ред Хук.
Şimdi onu ayakkabılarınızın her yerine götürüyorsunuz. Теперь он у тебя на ботинках.
Ron McKenna'nın kanı sopanın her yerine bulaşmış. Твоя бита вся в крови Рона МакКенны.
Ve hiç nedeni yokken dükkânın her yerine kafandan kanlar saçtığını? И умышленно разбрызгал кровь из своей головы по всему магазину?
Şeker Ray, Robinson markasını her yerine diktirmişti. Шугар Рэй навсегда оставил эту фамилию за собой.
Bu göçe son vermek için, Agrestic'in her yerine güvenlik kameraları ve "Temiz Bölge" levhaları koyacağım. Сейчас эта миграция заканчивается, мы установим камеры наблюдения, и зона свободная от наркотиков охватит весь Агрестик.
Spike, pozitif düşünüyor. Gunn, ofisin her yerine işiyor. Спайк думает позитивно, Ганн писает на все в офисе.
Tümörler her yerine yayılmış. У тебя повсюду опухоли.
Sanki dünyanın, dünyaların her yerine gidebilirmişim gibi. Как способ передвигаться по миру и между мирами.
Seninle şimdi dünyanın her yerine giderim. Я поеду с тобой куда угодно.
Halk bahçelerine marijuana ekmişliğim var; şehrin her yerine ektim, ve kimsenin incindiği yok. Я посадил марихуану в общественных садах по всему городу, и никого это не убило.
Kartpostalı, ofisin her yerine yapıştırmışlar. Эта открытка разошлась по всему офису.
Şehrin her yerine el ilanları koyarım. Я повесил листовки по всему городу.
Gordon Roper öldürüldü ve sizin DNA'nız olay yerinin her yerine bulaşmıştı. Гордон Ропер был убит и ваша ДНК была на месте преступления.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.