Sentence examples of "herkesin önünde" in Turkish

<>
Asileri herkesin önünde içimizden temizlemeliyiz ki Lord Rahl, ona bir daha asla baş kaldırmayacağımızı bilsin. Неповиновение должно быть наказано публично, дабы Лорд Рал знал, мы больше его не подведём.
Beni herkesin önünde küçük düşürmesine gerek yoktu. Не надо было меня унижать перед всеми.
Bugün bana yardım ettin bundan dolayı beni herkesin önünde utandırmanı pas geçeceğim. Сегодня ты помогла мне, так что я прощу это публичное унижение.
Herkesin önünde sahip olunmak nasıl bir duyguymuş? Ну как тебе быть униженным перед всеми?
Sanırım, herkesin önünde şarkı söylemektense pantolonumun içine bir deniz anası sokmayı tercih ederim. Я скорее медузу засуну себе в одно место, чем стану петь перед аудиторией.
Neden herkesin önünde ortaya atıldım ve hissedarların önünde küçük düşürüldüm? Зачем меня затащили на этот подиум и унизили перед акционерами?
Herkesin önünde onu' Diane de Poitier'ile aşağıladı. Он открыто позорит её с Дианой де Пуатье.
Aşağıdaki herkesin önünde beni utandırdın. Ты унизила меня перед всеми.
Eğer gerçekten özür dileyeceksen, bunu herkesin önünde yapabilirsin! Если ты хочешь извиниться, скажи это перед всеми.
Herkesin önünde benimle görünmen senin için uygun mu? Это ничего, что вас видят со мной?
Prova yemeğinden sonra gece yarısı herkesin önünde dans etmemiz gerekiyor. Мы должны станцевать напротив друг друга в полночь после репетиции.
Seni herkesin önünde öptüğüm için utandın mı? Ты стыдишься целоваться со мной на людях.
O, herkesin önünde konuşmaya alışkındır. Он привык говорить публично.
Kraliyet Sarayı'nın önünde filler. Слоны перед Королевским дворцом
Vay canına, sanırım herkesin ilk seferi oluyor. Думаю, у каждого бывает в первый раз.
Lütfen binanın önünde toplanın. Собираемся снова перед зданием.
Herkesin içinde bir özrü hak ediyorum. Думаю, я заслужила публичные извинения.
Gözler önünde saklanmayı seviyorum. Решил спрятаться на виду.
Herkesin kendi odası, rafı ve buzdolabı var. У каждого своя комната и полка в холодильнике.
Daha önce büyük jüri önünde bulundum, Frank. Я представал раньше перед большим жюри, Фрэнк.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.