Sentence examples of "hiç ayrılmamış" in Turkish

<>
Yüzbaşı Evans, Kartagena'dan hiç ayrılmamış ama onu gemiye almışsın. Лейтенант Эванс не покидал Картахену, но вы его отметили.
Afgan büyümek babanın seni hiç bir sebep yokken sabah'da uyandırmasıdır, çünkü hayatta tembelliğe yer yok. Папа поднимает вас с постели в шесть утра в выходной без всякого повода, просто потому что вам никогда нельзя лениться.
Hala iş yerinden ayrılmamış gibi görünüyor. И он всё ещё работает здесь.
Afgan çocuklar genellikle evlenene kadar aileleriyle yaşar ve ailenin en büyük üyelerinin tüm ev halkı üzerindeki otoritesi hiç şüphe götürmez. Молодежь Афганистана обычно живет со своими родителями до свадьбы, и авторитет старших в доме никогда не ставится под сомнение.
Afgan aileleri çocuklarından hep en iyiyi beklerler ve mesele, çocuklarına bir yerlerde bir başkasının daha iyi şeyler yaptığını söylemeye gelince hiç bir şansı kaçırmazlar. Афганские родители очень требовательны по отношению к своим детям и никогда не упускают случая, чтобы напомнить им: всегда есть кто - то, кто преуспел больше.
"Affedersiniz, bayım. - Hamilelik denen şeyi hiç yaşamadınız, bu yüzden görüş belirtmeye hakkınız yok". - yaşlarında bir kadın, yaşındaki bir adama. "Простите, но вы никогда не были беременным, так что у вас нет права высказывать свое ценное мнение", - сорокалетняя женщина - летнему мужчине.
Benim hiç parçam, seni hiç bir zaman sevmeyecek. Нет такой части меня, которая когда-нибудь тебя полюбит.
Vebadan ölen birini hiç kucakladınız mı, efendim? Повелитель, ты когда-нибудь обнимал умирающего от чумы?
Dinleyin, Eşiniz hiç yemek yer mi? Слушайте, а ваша жена вообще ест?
Hiç kar görmedin, değil mi? Ты ведь никогда снега не видел?
Hiç dekore etme ihtiyacı hissetmedim. Никогда не стремился его украшать.
Burada hiç otel bulunmaz. Burası endüstri bölgesidir. Здесь нет отелей, это промышленная зона.
Ama ekonomi sınıfında artık hiç uçmak zorunda kalmayacağım. Но мне больше никогда не придется летать эконом-классом.
Bu hiç bitmeyecek bir dava. Это дело никогда не кончится.
İçerde hiç kağıt olmaz. Там никогда нет бумаги.
Malt Mill'i hiç denedin mi? Ты когда-нибудь пробовал Молт Милл?
Hiç Faro oynadın mı? В фаро играл когда-нибудь?
Hiç gine domuzu yedin mi? Ты когда-нибудь пробовала морскую свинку?
Hiç olmazsa silahını indir. Вы хоть пушку уберите.
Hiç kuşkulandın mı bir veya iki öpücükten? Ты когда-нибудь сомневалась в искренности её поцелуев?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.