Sentence examples of "için ikna" in Turkish

<>
Yıldız filosu komutasını bir blokaj için ikna etmek çok zor olmadı. Убедить Командование Звездного Флота в необходимости установления блокады получилось относительно легко.
Kanunları çiğnediğimizi bile bile burada kalmam için ikna mı ettin beni? Ты убедил меня остаться, зная, что мы нарушаем закон?
Kaptan Janeway'i bu görevin insani olduğu için ikna edebildim. Я убедил капитана Джейнвей, что это гуманитарная миссия.
Bak, Ryder'ı bu şansı bana vermesi için ikna etmek yeterince uzun sürdü. Слушай, потребовалось достаточно много времени, чтобы убедить Райдера дать мне шанс.
Vahşette pek başarılı değilim lakin diğerlerini, benim için vahşet işlemeleri için ikna etmede başarılıyım. Я не слишком-то хорош в насилии, но умею убедить других свершить насилие для меня.
Kral'ı, Kızıl Muhafız'ı dağıtması için ikna etmeye çalıştım ama beni dinlemiyor. Я попытаюсь убедить короля распустить Красную гвардию, но он не послушает.
Yani onayım olmadan Shepherd'ı ikinci ameliyatı yapması için ikna ettin? Так ты уговорила Шепарда на вторую операцию без моего разрешения.
Bankayı iki hafta daha beklemeleri için ikna edebilirsin. Если бы мой кредитор согласился подождать две недели...
Küçük kemirgeni onu sana vermesi için ikna ettin, değil mi? Ты убедил мелкого грызуна отдать тебе коробку, не так ли?
Onları paranın yarısı için ikna edeceğim. Я уговорю их отдать тебе половину.
Onu halka açıklaması için ikna etmeye çalıştım. Я пыталась убедить его обратиться к общественности.
Cam'i, Max'ı kovması için ikna ettin mi? Итак, тебе удалось убедить Кэм уволить Макса?
Anlaşılan Gabriel onlardan birkaçını kendisine katılması için ikna etmiş. Очевидно, Гавриил намерен убедить их присоединиться к нему.
Daha fazla şey öğrenene kadar geciktirmesi için ikna ettim onu. Я убедил его повременить, пока мы не узнаем больше.
Christie'yi kızımmış gibi bağrıma bastım. Ve babanı da bu evliliği kabul etmesi için ikna ettim. Я приняла Кристи как свою родную дочь, и убедила твоего отца благословить ваш брак.
Jane, onu komiteyi aramama izin vermesi için ikna etmeliyiz. Джейн, мы должны убедить ее, чтобы я позвонила.
Arkeologları bir araştırma için ikna ettim ve onlarla gittim. Я надоумила археологов организовать экспедицию и поехала с ними.
Onları rehineleri bırakmaları için ikna edebilirdim. Я бы заставила его отпустить заложников.
Suçlamada bulunulmaması için ikna ettin, şikayet imzası geri çekildi, dosya kapandı. Вы убедили потерпевшего не выдвигать обвинение, изъяли подписанное заявление, развалив дело.
Ahlâklı TV programlarına sponsor oluyorlar ve onları film sektörüne girmeleri için ikna ettim. Они спонсируют все наши телепередачи, и я убедил их двинуться в кинобизнес.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.