Sentence examples of "için ikna etmeye" in Turkish

<>
Kral'ı, Kızıl Muhafız'ı dağıtması için ikna etmeye çalıştım ama beni dinlemiyor. Я попытаюсь убедить короля распустить Красную гвардию, но он не послушает.
Onu halka açıklaması için ikna etmeye çalıştım. Я пыталась убедить его обратиться к общественности.
Corrigan'ı konuşmayı yapması için ikna etmeye çalıştığını düşünüyordum. Я думал, ты убеждаешь Корригана сделать заявление.
Teslim olması için ikna etmeye çalışacağım. Я просто попробую уговорить его сдаться.
Sadece Ling'i dans etmesi için ikna etmeye çalışıyordum. Я просто пыталась убедить Линг пойти на танцы.
Kızlar / 24 çalışırdı. Bu yüzden yönetimi güvenlik sistemi için ikna etmeye çalışıyordum. Девочки проводят здесь сутки напролёт, поэтому я настаивал на установке системы безопасности.
Kevin ve Jill'i temize çıkmaları için ikna etmeye çalıştım. Я пытался убедить Кевина с Джилл сказать правду. Обоих?
Seni erken bırakması için ikna etmeye çalışacağım. Я постараюсь уговорить его выпустить тебя пораньше.
Ama onu teslim olması için ikna etmeye çalışırım. Но я постараюсь убедить его пойти с повинной.
Şubat 2017'de Moffat, Chibnall'ın Capaldi'yi on birinci sezonda rolüne devam etmesi için ikna etmeye çalıştığını ancak Capaldi'nin buna rağmen ayrılmaya karar verdiğini açıkladı. В феврале 2017 года Моффат раскрыл, что Чибнелл пытался уговорить актёра остаться ещё на один сезон, однако ему это не удалось..
Yıldız filosu komutasını bir blokaj için ikna etmek çok zor olmadı. Убедить Командование Звездного Флота в необходимости установления блокады получилось относительно легко.
Yıllar önce Fritz Haber zehirli gazının savaşı daha çabuk bitireceğine beni ikna etmeye çalışmıştı. Много лет назад Фриц Габер убеждал меня, что его ядовитый газ ускорит войну.
Kanunları çiğnediğimizi bile bile burada kalmam için ikna mı ettin beni? Ты убедил меня остаться, зная, что мы нарушаем закон?
Ajansın adamları, onlar sizi işe aldıklarında sizi bunun gibi gerçek hikayelere ikna etmeye çalıştılar mı? Когда таких как ты заманивают в агентство, вас соблазняют правдоподобными геройскими историями, как эта?
Kaptan Janeway'i bu görevin insani olduğu için ikna edebildim. Я убедил капитана Джейнвей, что это гуманитарная миссия.
Bırakalım ikna etmeye çalışsın. Пусть она добивается нас.
Bak, Ryder'ı bu şansı bana vermesi için ikna etmek yeterince uzun sürdü. Слушай, потребовалось достаточно много времени, чтобы убедить Райдера дать мне шанс.
Jo ve Kai'nin birleşmesi için onu ikna etmeye çalışıyorlar. Она пытается убедить его позволить Джо и Каю соединиться.
Vahşette pek başarılı değilim lakin diğerlerini, benim için vahşet işlemeleri için ikna etmede başarılıyım. Я не слишком-то хорош в насилии, но умею убедить других свершить насилие для меня.
Onu rehabilitasyon programına ikna etmeye çalış. Попробуй уговорить её пройти программу реабилитации.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.