Sentence examples of "işkence etmek" in Turkish

<>
Bu saçma adı söylemek de kendi kendine işkence etmek olduğu için. Ведь сказать это глупое имя вслух уже само по себе пытка.
Onlara işkence etmek istiyor. Их нужно подвергнуть пыткам.
Hiçliğin orta yerinde bu garibanlara işkence etmek istemem. Elleri onlara yeter. Не хочу мучить бедных ублюдков, застрявших в одиночестве в глуши.
Bu şüphelinin istediği tecavüz değil, işkence etmek. Для субъекта главное не секс, а пытки.
Bir şey uğruna birini öldürüp başka birine işkence etmek... Печально. Пойти на убийство, чтобы добиться своей цели...
Hayır, sana işkence etmek istemiyorum. Я и не собиралась тебя пытать.
Bana işkence etmek için yaşıyor. Живет, чтобы мучить меня.
Bana işkence etmek için demiyorsun, değil mi? Вы не говорите это, чтобы помучить меня?
Bunlar işkence etmek ve öldürmek için yaşayan ruhsuz canavarlar. Эти бездушные твари выращены только для резни и убийства.
Daha sonra insanların en dehşet kâbuslarına dalmaları için ve onlara işkence etmek adına Rüya Taşı'nı kullandı. Он использовал его для погружения людей в самые страшные кошмары, а затем питался их страданием.
İnsanlara işkence etmek yeni özelliğin mi? Пытки людей - часть нового имиджа?
Kimseye işkence etmek.... istemiyorum. Я не хотел никого пытать.
Bence bu kendimize işkence etmek için yaptığımız bir şey. Наверное, мы так делаем, чтобы помучить себя.
Ülkeyi'de, önce Kenya'ya, sonra Almanya'ya, sonra nihayetinde sığınma hakkı kazandığı ABD'ye terk etmek zorunda kaldı, ancak daha sonra'de öldü. В году он был вынужден покинуть страну, отправившись сначала в Кению, затем в Германию и наконец добрался до США, где он получил политическое убежище и прожил до своей смерти в году.
Bugüne kadar üye olduğum tüm gizli barışçı gruplar hükümetimiz tarafından yıkıldı, üyeleri yerinden çıkarıldı ve gençleri işkence altında öldürüldü. Все секретные мирные группы, в которых я когда - либо состояла, были уничтожены нашим режимом, их членам пришлось уехать, молодёжь умерла под пытками.
Etmek zorundayım. Bu benim görevim. Приходится, это моя работа.
Bu muhtemelen işkence bile değildi. Возможно, это не пытки.
Her şeyin temiz olduğunu kontrol etmek istiyorlar, değil mi? Они просто проверят, чтобы везде было чисто, да?
Hala sana işkence yapmakla mı meşgul? Она до сих пор тебя мучает?
Hani şu filmdeki sürekli dans etmek isteyen karakter gibi. Как персонаж из фильма, который просто хотел танцевать.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.