Sentence examples of "ikiye katlamaya" in Turkish

<>
Önceki siparişi ikiye katlamaya hazırız. - Mütevazı bir fiyat indirimi karşılığında. Мы готовы удвоить наш предыдущий заказ в обмен на умеренное снижение цен.
Çok şiddetli bir darbe neredeyse kafasını ikiye ayırmış. Один сильный удар почти раскроил ее череп надвое.
Ortadan ikiye bölmek, özüne zarar verirdi. Если разрезать монету это уничтожит ее сущность.
Kiraz kuşu, bıçağın hızlı bir darbesiyle ikiye kesilir. Овсянку нужно разделить на две части быстрым ударом ножа.
Yalnız kaldınız, ikiye karşı tek. Нас больше, двое против одного.
"Kara Panterler", "Zebralar" a dönüşebilir böylece üyeler ikiye katlanır. Если вашу "пантеру" назовём "зеброй", ваших членов станет больше.
Çok uzun yıllar önce ikiye bölünmüş. Лезвие разделили надвое много лет назад.
Önceleri basitti, dünya ikiye ayrılmıştı: Раньше весь мир был поделен надвое.
Mesajında, son güneş patlamalarında sayılarının ikiye katlandığını söyledin. Но после солнечных вспышек их поток увеличился почти вдвое.
İhtiyacımız olan son şey, ameliyatın ortasında Kızıl Deniz gibi ortadan ikiye ayrılması. Не хватало ещё, чтобы посреди операции столы разошлись, как Красное море.
Ve birden üstteki ucu ikiye bölündü. Как вдруг верхний край раскололся надвое.
Kubbe gelir, imsanlar sakat kalır, insanlar ikiye parçalanır. Купол опускается, люди теряют конечности или их разрубает пополам.
O kızları ikiye ayıracaksın. Так распили близняшек пополам.
Ben ikiye ayrılmak üzereyim. А меня надвое разрывает.
Bir kılıçla ikiye bölünmüş. Его разрубили пополам мечом.
İkisinden biri tatlıyı ikiye bölecek, diğeri de istediği parçayı seçebilecekmiş. Один из них делит десерт пополам, а второй выбирает кусок.
Saçma çiçek suyunun satışları sayemde ikiye katlandı. Я удвоил продажи твоей странной цветочной воды.
Beni ikiye ayırmıştın, hatırlıyor musun? Ты резал меня пополам, помнишь?
Üstelik karını arttırırsın. Belki ikiye katlarsın, eğer altı dakikaya inebilirsen. И зарабатывать ты будешь больше, если работать с клиентом минут.
Ama ortadan ikiye ayrılanlardan olmayabilir belki. Но не ломающиеся пополам, возможно.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.