Sentence examples of "ilişkileri" in Turkish

<>
Carla ve James'in çok istikrarsız bir ilişkileri varmış. У Карлы и Джеймса были очень странные отношения.
Konusu; Amerika'nın biyografi ve tarih, teori ve metot arasındaki belirgin ilişkileri. Он о присущих американцам отношениях к истории и биографии, теории и практике.
19 Haziran 2014'te S. M. Entertainment, Baekhyun ve Girls' Generation üyesi Taeyeon'un ilişkileri olduğunu onayladı. 19 июня 2014 года S.M. Entertainment подтвердило отношения между Бэкхёном и Тхэён (участницей группы Girls Generation).
Ama Frank'le Tim'in özel bir ilişkileri vardı. Но отношения Франка и Тим был особенным.
Evet, buradaki kadınların yarısının midesi bulandı diğer yarısının ise sevgi dolu ilişkileri var. Ага, половина женщин здесь в отвращении, а вторая половина в любовных отношениях.
Estonya-İsveç ilişkileri Estonya ve İsveç arasındaki ikili dış ilişkileri kapsamaktadır. Шведско-эстонские отношения - двусторонние отношения между Швецией и Эстонией.
Irak Kürdistanı Başkanı Mesud Barzani, Mayıs 2006'da Kürt-İsrail ilişkileri hakkında Kuveyt'i ziyaret ederken bir soruyu şöyle yanıtladı: Президент Иракского Курдистана Масуд Барзани ответил на вопрос во время посещения Кувейта в мае 2006 года о курдско-израильских отношениях:
22 Eylül 2001'de, Birleşik Arap Emirlikleri, ve onu izleyen günde de, Suudi Arabistan Taliban'ı Afganistan'ın yasal hükümeti olarak tanımayı bıraktı, komşusu Pakistan diplomatik ilişkileri sürdüren tek ülke olarak kaldı. 22 сентября 2001 два из трёх государств, признававших Исламский Эмират Афганистан (ОАЭ и Саудовская Аравия) разорвали с Афганистаном дипломатические отношения.
O zamandan beri, Greko-Türk ilişkileri, Türklerin Kıbrıs'ı yönetim altına alması ile sonuçlanan Yunan ve Türk milliyetçiliği arasındaki gerginlikle karakterize edildi (1974). С тех пор греко-турецкие отношения характеризуются напряжённостью между греческими и турецкими националистами, кульминацией которой стало турецкое вторжение на Кипр (1974).
2008'deki otobiyografisi "The Way I Am" de Eminem şarkının ilişkileri olduğu söylentileri çıkan sanatçı Mariah Carey'le ilgili olduğunu söylemiştir. В 2008 году в автобиографии Эминема, "The Way I Am", Эминем написал что эта песня о слухах про его отношения с певицей Мэрайей Кэри.
Ama diğer organizmalar, denizaltı solucanı gibi, sindirim bakterileri gibi, örneğin, bunların simbiyotik ilişkileri var. Но другие организмы, например, подводные трубчатые черви, или пищеварительные бактерии, у них симбиотические отношения.
Yine de iki devlet arasındaki ilişkileri giderek düzeldi ve Güney Kore ile Çin Halk Cumhuriyet arasındaki resmi diplomatik ilişkiler yeniden 24 Ağustos 1992'de kuruldu. Официально дипломатические отношения между Южной Кореей и КНР вновь были восстановлены 24 августа 1992 года.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.