Sentence examples of "imkansız hale geldi" in Turkish

<>
Operasyondaki insiyatifini koruması neredeyse imkansız hale geldi. Стало почти невозможным держать операцию в тайне.
Bu araştırmayı yapmak politik olarak da imkansız hale geldi. Kaynak sağlayan şirketler kaynakları ulaşıImaz kıIdılar. С культурной точки зрения общество отреагировало и вследствие действий правительства стало невозможно проводить дальнейшие исследования.
Bütün söylediğim çok fazla seks yapmanın aşkı bulmayı imkansız hale getirdiğiydi. Я только написал, что от избытка секса трудно найти любовь!
O yüzden ofis bu hale geldi. Вот почему офис выглядит вот так.
Barışçıl seçimini imkansız hale getir. Сделать его мирные выборы невозможными.
Serena'ya olan takıntın sıkıcı bir hale geldi. Твоя навязчивая идея с Сереной стала утомительной.
Amaç, hücre bozulmasını imkansız hale getirmektir. Наше цель - предотвратить разложение клеток полностью.
Hatta daha zorlu ve konuklar sitresli hale geldi. Они еще более подавлены, чем их гости.
Bunu imkansız hale getirdin. Ты сделал это невозможным.
Arabam da seni beklerken o hale geldi... Моя тачка, тоже, пока ты...
Aynı zamanda takımınızla iletişiminizi de imkansız hale getirir. Они также создают невозможную связь с вашей командой.
Yıllar içinde yarışma daha çetin ve heyecanlı hale geldi. За несколько лет соревнование стало более отработанным и роскошным.
Zaten yaptım ama kılığı onu tanımlamamızı imkansız hale getiriyor. Уже увеличил, но маскировка не даёт его опознать.
Rhyme nasıl bu hale geldi? Как Rhyme получить таким образом?
Eğer su geçirmez hale getirilirse, kullanmak imkansız hale gelir. Если сделана водонепроницаемая, становится невозможно использовать.
İşler belirgin hale geldi, majesteleri. Дело становится заметным, Ваше Сиятельство.
Benim yüzümden bu hale geldi. Я сделала это с ним.
İşim bir gündemdekiler yüzünden daha zor hale geldi. Моя работа стала намного труднее из-за этого дела.
Burası dayanılmaz hale geldi. Это место стало невыносимым.
Diğer insanların dışlanmaktan korktuğu bir zamanda seninki, senin için anlaşılabilir bir hale geldi. В то время, когда другие люди боятся изоляции, твоя становится понятной тебе.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.