Sentence examples of "insanı" in Turkish with translation "людей"

<>
Adam da der ki, "Sevişen iki insanı." И парень ответил, "Двое людей занимаются любовью".
Seni dünyanın en mutlu insanı yapmaya çalıştım. Я хотел сделать тебя счастливейшим из людей.
Bir anlık bir şey ama pek çok insanı saçma şeyler yapmaya sevk ediyor. Это такая глупая вещь, и она заставляет стольких людей делать такие нелепые...
Bu yer insanı bazen bu hale getiriyor. Это место иногда доводит людей до такого.
Tüm her şeyin iki insanı birleştirmek için bir araya gelmesi ne kadar komik değil mi? Разве не забавно, как все происходит именно так, чтобы свести двух людей вместе?
Anıt, şehirlerindeki birlikleri kaçırmayacağına karar verilen bir grup insanı tasvir eder; Монумент изображает группу людей, полных решимости не пропустить войска в свой город;
Diğer taraftan, ifade edilebilir ve bir sürü insanı öldürüyor. С другой стороны, она распространяется и убивает кучу людей.
Bu kadar insanı kontrol edebildiğine göre fiziksel açıdan fit ya da ürkütücü olmalı. Он должен быть физически сильным или достаточно пугающим, чтобы подавить стольких людей.
Ben de bu kadar insanı toplayıp bu iğrenç oyunu iki kere nasıl izlettiniz diye merak ediyordum. Знаешь, я все гадала, как вы заставили людей высидеть эту ужасную пьесу еще раз.
Yüzlerce masum insanı öldürmekten daha fazlası mı? Больше, чем убийство сотни невинных людей?
Bu sabah on masum insanı öldürdü. Сегодня он убил десять невинных людей.
Evet, kapıdan geçebildik ama bu yedi milyon insanı Ariel Kasırgası'na maruz bırakıyor. Мы можем уйти через дверь, но миллионов людей застряло в урагане Ариель.
Bu birçok insanı sinirlendirdi ve geniş bir kitle tarafından yanlış bir hareket olarak değerlendirildi. Это событие чрезвычайно разозлило массу людей и было расценено общественным мнением как ложный шаг.
Kimse, Nagasaki ve Hiroshima'dan beri o kadar insanı o hızla öldürmedi. Никогда людей не убивали так быстро, со времен Хиросимы и Нагасаки.
Ve bu yüzden, 000 insanı, karantina bölgesine bir kaç adım uzaklıkta daracık bir alana sıkıştırıyorsunuz. Ради этого ты бы затолкал тыс. людей в маленькое пространство, в паре шагов от карантинной зоны.
Ama bunu yapmadan önce, olabildiğince çok insanı tahliye edelim. Согласен, но сперва нужно эвакуировать как можно больше людей.
Fakat pek çok insanı öldürdü ve milyonlarca dolarlık zarara yol açtı. Но она убила много людей и принесла потери в миллиарды долларов.
Bir vampir, iki insanı vampire dönüştürecek. Один вампир превращает двух людей в вампиров.
Robotları, bilgisayarları, video kameraları, taşıtları, insanı bile. Робототехнику, компьютеры, видео камеры, транспорт, Даже людей.
Senin yüzlerce insanı bir hiç uğruna öldürmeni sağladı. Она заставила тебя убить сотни людей просто так.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.