Sentence examples of "insanı" in Turkish
Hür irade, insanı hayvandan ayıran en önemli özelliğidir.
Свобода воли, вот что отличает человека от зверя.
Ölmesini tercih ettiğim o küçük, cılız insanı bile kurtarmasına yardım ettim.
Я даже помогла спасти его тощую подругу, которая лучше б умерла.
Bilinir ve gelişebilir ama bir insanın başka bir insanı öldürmesini bilerek yaşamak farklı bir şey.
Оно может быть улучшено или отточено, но способность жить убивая других, это врожденное.
Benden tamamen masum bir insanı öldürmemi istedi.
Он просил меня убить совершенно невиновного человека.
Bir anlık bir şey ama pek çok insanı saçma şeyler yapmaya sevk ediyor.
Это такая глупая вещь, и она заставляет стольких людей делать такие нелепые...
Angel bir insanı öldürmeyi denedi bu onu karanlık tarafa ve bize bir adım daha yaklaştırdı.
Я проверяю, нет ли там ножа. Но в этом случае Ангел пытался убить человека...
Bu kampanyaya katılan eylemciler, üç yıl hapis cezasının bir insanı zorla alıkoyup evliliğe zorlamaya karşı yeterli bir ceza olmadığını savunuyorlar - özellike koyun çalmanın cezasınin yıl hapis olabileceği göz önünde bulundurulursa.
Вовлеченные в данную кампанию активисты думают, что года тюремного заключения не достаточное наказание для того, кто похитил девушку и заставил ее вступить в брак. Для сравнения, человек, похитивший овцу может провести лет за решеткой.
Tüm her şeyin iki insanı birleştirmek için bir araya gelmesi ne kadar komik değil mi?
Разве не забавно, как все происходит именно так, чтобы свести двух людей вместе?
Başka bir insanı kalpten sevme imkânı verildi bize.
Нам была дана возможность правда любить другого человека.
Anıt, şehirlerindeki birlikleri kaçırmayacağına karar verilen bir grup insanı tasvir eder;
Монумент изображает группу людей, полных решимости не пропустить войска в свой город;
Bu açıkça masum bir insanı yok etmek için tasarlanmış bir komplo.
Это же явный сговор, затеянный с целью уничтожить невинного человека.
Diğer taraftan, ifade edilebilir ve bir sürü insanı öldürüyor.
С другой стороны, она распространяется и убивает кучу людей.
O insan da şimdi sevdiği bir insanı kaybetmenin acısını tadacak. Ve bu acıyla yaşayacak.
Теперь они узнают, каково терять самого дорогого человека и жить с этой болью.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert