Sentence examples of "insanın içini" in Turkish

<>
Haklısın, insanın içini ısıtıyor. Ты прав, это разогревает.
Evet, ancak güneş ışığı insanın içini açıyor. Что ж, у утреннего солнца лучший свет.
Ian, insanın içini karartıyorsun. Иан, ты так депрессивен.
Bir insanın içini yemişler. Они съели человека изнутри.
Masum bir siyah olarak insanın içini acıtıyor ama tek masum siyah, ölü bir siyahtır. Не бывает, чтобы чёрный бы невиновным. Чёрный невиновен только тогда, когда он мёртв.
Proje süresince birçok basket sahası görmeme rağmen halen her yaştan insanın -bazen sadece parmak arası terliklerle bile- bu üstünkörü sahalarda basketbol oynadığını görmek beni hayrete düşürüyor. Я видел много колец по ходу проекта, но до сих пор удивляюсь, когда вижу эти самодельные площадки везде и всюду, и людей всех возрастов, играющих иногда только в шлепанцах.
Tüm bu negatif enerji içini yiyip bitirecek. Эта негативная энергия явно пожирает тебя изнутри.
0 insanın mülteci gibi yaşadığını, yaşam mücadelesi verdiğini ve günde sentten daha az parayla yaşamaya çalıştığını duyduğumuzda, harekete geçmemiz gerekti. Когда мы узнали, что больше человек живут как беженцы в своей собственной стране, вынужденные бороться за элементарное существование и жить меньше, чем на центов в день, мы поняли, что должны действовать.
Bir karadeliğin içini görmek lazım. Нужно заглянуть внутрь чёрной дыры.
Rusya'nın Sochi'de Kış Olimpiyatları'ndaki başarısını kutlamak için yapılan etkinliğin konuşmasında Putin; her yaştan insanın "İş Gücü ve Savunma için Hazırlılık" (GTO) için belgelendirildiği fiziksel eğitim programının canlandırılmasının: "Rusya'nın milli tarihi geleneklerine bağlılığını göstereceği" ni söyledi. Путин сказал, что возрождение советской программы физвоспитания, которая готовит людей всех возрастов к труду и обороне (нормы ГТО) будет "данью традициям нашей национальной истории".
Cezaevinin içini bilen tek kişi Nick. Ник один знает расположение внутри тюрьмы.
"Merhamet, insanın kalbinde. "Милосердие - сердце человека;
Özgünüm ama sadece pompaları ve dükkanın içini kaydediyor. Извините, только у колонок и внутри магазина.
Bu adam, sıradan bir insanın olduğu gibi hastalanmadı. Этот парень даже заболеть как обычный человек не мог.
Ama ben senin içini görüyorum! Но я вижу вас насквозь!
Bilim insanları yıl yaşayacak ilk insanın doğmuş olduğuna inanıyorlar. Ben o insan olduğumu düşünüyorum. Ученые полагают, что первый человек, который проживет лет уже родился на свет.
Bu evin içini görmeyi hep hayal etmişimdir. Всегда мечтала побывать, внутри такого дома.
Eşit olan iki insanın arkadaşlığı. Дружба двоих человек двоих равноправных.
Altını üstüne getir, içini dışına çıkar. Yine de oturup, domuz gibi spagetti yiyeceksin işte. Хоть вдоль и поперёк, поперёк и вдоль, всё равно есть спагетти будете как свиньи.
Bir oda dolusu insanın var. У тебя целая комната людей.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.