Sentence examples of "insanların içindeki" in Turkish

<>
O insanların içindeki güzelliği görürdü. Он видел лучшее в людях.
Neden insanların içindeki iyi tarafı hiç göremiyorsun? Почему ты не видишь в людях хорошее?
O gerçekten insanların içindeki iyiyi ortaya çıkarıyor. Он всегда видит во всех только хорошее.
Ama sen insanların içindeki iyiliği görürsün. Но ты видишь хорошее в людях.
TV genelde insanların içindeki en kötü şeyleri çıkarır. Похоже, телевидение вытаскивает из людей все худшее.
Ve Lemon da yalnızca mekanı ve içindeki insanların kalitesini yükseltmeye çalışıyor. А Лемон просто пытается облагородить это место и людей в нем.
Bazıları ise insanların birbirlerine ve hatta hayvanlara bile nasıl yardımcı oldukları yönüyle olumlulukları vurguladı: Некоторые отметили и положительные аспекты, что люди помогают друг другу, и даже животным.
Makri yüzünden, içindeki kadim bir örümcek. Из-за Макри, древнего паука внутри тебя.
Acımasızca öldürülen her sivil için gözyaşı döküyorum, halkımın yok olan evleri için gözyaşı döküyorum; tüm varlıklarımıza ve hayatlarımıza yıkım getiren bu insanların İslam'ın özünü kaybetmiş olmalarından dolayı gözyaşı döküyorum. Я лью слёзы о безжалостно убитых мирных жителях, я оплакиваю утраченные дома своих граждан и я горюю о потере истиной сущности ислама людьми, принёсшими в наши жизни и в наши дома все эти разрушения.
Zarfın içindeki mesajı birine teslim etmek için. За доставку сообщения, находящегося внутри конверта.
Öyle olsaydı, kesinlikle İnsan Hakları Evrensel Bildirisi altında daha az değerli ülkelerden gelen insanların farkında olmayı başaramazdım. Если бы так все и происходило, я бы не заметила прибывших из стран, в которых Всеобщей декларации прав человека не придают значения.
Barikatın içindeki ışığı kapatıyorlar. Вырубают свет внутри купола.
Dönem ne kadar zalim olsa da, her cephede hırçınlaşan İkinci Dünya Savaşı ve Nazi işgalindeki Ukrayna'da bile insanların normal bir hayat sürebildiğini gösteriyor. Несмотря на жестокие времена, люди пытались сделать всё, что было в их силах, чтобы вести нормальную жизнь даже в оккупированной нацистами Украине, когда Вторая мировая война бушевала на всех фронтах.
"İnsan zihninin içindeki bilinçdışı güçler iyidir", diyordu. Он говорил что неосознанные силы внутри человеческого ума были хорошими.
Bu dünya ter, emek ve önemsiz insanların fedakarlığı ile kurulmuştur. Этот мир был построен потом, кровью и целеустремленностью обычных людей.
Buradaki fotoğraflar ağzınızın içindeki kesikleri ve yırtıkları gösteriyor, memur Theroux. Вот фотографии порезов и ран внутри вашего рта, офицер Торо.
Leo, Willa, insanların sınırlarını zorlamakta epey iyidir. Лео, Уилле хорошо удается выводить людей из себя.
Kokain onun burun delikleri içindeki toplanmıştır. Кокаин был обнаружен внутри ее ноздрей.
Büyükannem uzun zaman önce Vietnamlı insanların hindistan cevizli kurbağa yediklerini söylerdi. Бабушка рассказывала, что очень давно вьетнамский народ ел кокосовых лягушек.
Kızın içindeki şeyi gördüm. Видел это внутри нее.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.