Sentence examples of "istersin diye düşündüm" in Turkish

<>
Ona sürpriz yapmak istersin diye düşündüm. Telefonunuz var. Я подумала, ты захочешь сделать ему сюрприз.
Gelip veda etmek istersin diye düşündüm. Может, ты хочешь прийти попрощаться.
Belki sen de katılmak istersin diye düşündüm. Возможно, вы захотите присоединиться к нам.
Biraz rahatlamak istersin diye düşündüm. Наверное, ты хочешь расслабиться.
Belki onunla biraz yalnız kalmak istersin diye düşündüm. Я хотел немного времени провести с ним наедине.
Bilmek istersin diye düşündüm, mükemmel ve dolu dolu yıldan sonra gerçek en iyi arkadaşım Lucky hayatını kaybetti. Я лишь хочу сообщить, что после счастливых лет, прожитых вместе меня покинул мой верный друг Лаки.
Oldukça geç haber verdiğimi biliyorum ama bir arkadaşımın nişanına davetliyim. Belki sen de gelmek istersin diye düşündüm. Знаю, что запоздала с приглашением, у моей подруги помолвка, подумала, ты согласишься прийти.
Biraz dinlenmek istersin diye düşündüm o yüzden aşağıya şöyle genişinden bir koltuk da koydum. Я подумала, что тебе захочется отдохнуть, поэтому приготовила славный большой диван-кровать внизу.
Bazı güzel haberler duymak istersin diye düşündüm. Подумал, что захочешь услышать хорошие новости.
Okuyacak bir şey istersin diye düşündüm. Думал, тебе захочется что-нибудь почитать.
Onu salan kişi sen olmak istersin diye düşündüm. Я подумал, ты сам захочешь его выпустить.
Gerçek bir patencinin vücudu neye benzer görmek istersin diye düşünmüştüm. Просто хотел показать, на что похоже тело настоящего фигуриста.
Harper Avery Ödülü'nü ilk kazandığımda "Boş ver o erkekleri" diye düşündüm. В свою первую премию Харпера Эйвери я подумала "к чёрту мужчин".
Pekala, sana "kanka" diye hitap edilmesini istersin diye düşünüyorum. Ладно, я полагаю, что тебе нравится обращение "чувак".
Yakın akraba araştırması yapmak için benimle gelebilirsiniz diye düşündüm. Может, вы хотите пойти со мной доставить похоронку.
Benimle gelmek istersin diye düşünmüştüm. Не хочешь ко мне присоединиться?
Size değerli bir şey verirsek bize yardım etmeye daha çok hevesli olursunuz diye düşündüm. Я полагал, вы быстрее согласитесь помочь, если мы предложим вам что-то ценное.
Belki bütün takımı bir arada görmek istersin diye düşünmüştüm. Ну, просто я решил вам показать нашу команду.
Bilmiyorum, uçakta tanışmış olabiliriz diye düşündüm. Не знаю, может в самолёте виделись.
Arkadaki ağaçlığa gömdüm onu bir taşla da işaretledim olur da gidip ziyaret etmek istersin diye. В лесу закопал, положил камень, вдруг захочешь, ну, знаешь, навестить.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.