Sentence examples of "istiyorsun" in Turkish with translation "хотите"

<>
Foreman'a beyin biyopsisi mi yapmak istiyorsun? Вы хотите сделать Форману биопсию мозга?
Peki öyle olsun, madem bu oyunu oynamak istiyorsun. Хорошо, если вы хотите играть в эту игру.
Parrish'in neden Grand Central'i bombaladigini ögrenmek mi istiyorsun? Вы хотите знать почему Пэрриш взорвала Центральный вокзал?
Ve suçsuz olduğunu bildiğin hâlde neden onu öldürmemi istiyorsun? И почему вы хотите, чтобы я убил невиновного?
Tabii, sen Lannisterlar ile ekmeğini paylaşmak istiyorsun. Нет, вы хотите разделить трапезу с Ланнистерами.
Max Hudson'ın şovuna tekrar katılmak istiyorsun değil mi? Вы же хотите пойти на шоу Макса Хадсона?
Demek artık planlarımı öğrenmek istiyorsun, öyle mi? Теперь вы хотите знать мои планы, да?
Nellie, aklıma geldi de, bu koltuğu yatak odana mı istiyorsun? Нэлли, кстати говоря, вы точно хотите это кресло в спальне?
Ya beni tutuklamak ya da benimle konuşmak istiyorsun. вы либо хотите меня арестовать, либо поговорить.
Tatlı yaratık, benim kirli donumu mu istiyorsun? Восхитительное создание, Вы хотите мои грязные трусы?
Düşmanın atış alanının dışından ateş etmek için bir keskin nişancı mı istiyorsun? Вы хотите, чтобы снайпер поразил цель с дистанции вне её досягаемости?
Ne demek istiyorsun, benim gibi başkalarını da mı tanıyorsun? Вы хотите сказать, что знаете кого-то похожего на меня?
Tüm oyuncular saf mı? Polisin yada basının buraya gelip sorular sormasını mı istiyorsun? Вы что, хотите, чтобы тут рыскали копы или пресса, задавали вопросы?
Ve sen de benden yine arabuluculuk yapmamı mı istiyorsun? И вы снова хотите, чтобы я сыграл посредника?
Pekala, bayanlar ve baylar. Onu şimdi zorlamak istiyorsun dostum. Ок, девочки и мальчики, вы хотите рискнуть сейчас.
Federasyondan onu teslim etmesini, konvoyların sona ermesi ve Klingonlar'ın Pentath sistemine yerleşebilmesi için istiyorsun. Вы хотите, чтобы Федерация прекратила сопровождать конвои, тогда клингоны смогут захватить систему Пентас.
Bağımsız bir Hindistan ve Pakistan mı istiyorsun yoksa bir iç savaş mı? Что вы хотите: независимую Индию и независимый Пакистан или гражданскую войну?
Bombanın nerede olduğunu öğrenmek için bu adama işkence etmemi mi istiyorsun? Вы хотите чтобы я пытал этого парня чтобы узнать где бомба?
Önce bana burada bir içki ısmarlamak ister miydin yoksa doğruca odana mı çıkmak istiyorsun? Хотели бы вы сначала угостить меня коктейлем, или хотите подняться в вашу комнату?
Gerçek bir sınıf istiyorsun, yeni vücuduna uyması için yeni bir yüze ve gardroba ihtiyacın olacak. Если вы хотите настоящий класс, вам понадобится новое лицо и гардероб к вашему новому телу.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.