Sentence examples of "iyilik yapıp" in Turkish

<>
Lütfen bana bir iyilik yapıp Laurel'ın kan analizinin kopyasını hastaneden araştır. Сделай одолжение, достань копию анализа Лорел. Из больницы, пожалуйста.
Bana bir iyilik yapıp bagajı açar mısın Walter? Уолтер, будь любезен. Открой багажник, ладно?
Öyleyse bir iyilik yapıp sorduklarımızın hepsini yanıtla. Тогда помогите нам и ответьте на вопрос.
Neden bana büyük bir iyilik yapıp onu biraz meşgul etmiyorsun? Почему бы тебе не сделать мне одолжение и занять ее?
Size bir iyilik yapıp bu anlaşmayı kabul edeceğim. Я сделаю тебе одолжение и пойду на сделку.
Bana bir iyilik yapıp bu sefer üzerine havlu giyer misin? Можешь сделать мне одолжение? В этот раз одень халат.
Benim için bir iyilik yapmanı umuyordum. Я надеюсь, ты сделаешь одолжение.
Annemin odasında masturbasyon yapıp durma. Прекращай делать это у матери!
Wanda bir iyilik yapmamı istedi. Ванда попросила меня помочь ей.
Bunu yan yana yapıp hızlı olacağız. Мы сделаем это вместе и быстро.
Anlaşma yok, iyilik yok. Anladın mı? Никаких сделок, никаких одолжений, понятно?
Yapamayacağını söylemeyi bırak yapıp yapmayacağını söyle. а просто сходи это и сделай.
Büyük bir iyilik mi? Sen Lincoln'ü vurdun! Это ради всеобщего блага ты стрелял в Линкольна?
Sound City'de ise, işinizi yapıp.... bir an önce defolup gitmek istiyordunuz. А в Sound City у тебя было желание сделать работу и свалить поскорее.
Silah tehdidiyle iyilik istemek gibi hayli kaba bir alışkanlığın olduğunu sana söyleyen olmadı mı hiç? Кто-нибудь уже говорил тебе, как грубо просить об одолжении, угрожая при этом пушкой?
Jüpiter hayli gazlı bir gezegendir. Gazdan oluşur. Dolayısıyla üzerine iniş yapıp gezinebileceğiniz katı bir zemini yok. Эта планета состоит из газа, на ней нет твердой поверхности, на которую можно приземлиться.
Ona bir iyilik yap da, bu konuyu ben halledeyim, tamam mı? Скорее, сделай ему одолжение, позволь мне самой заняться этим, ладно?
Neden her zaman aynı şeyi yapıp duruyoruz? Почему мне каждый раз приходится это делать?
Büyük bir iyilik için küçük bir kötülük. Ты делаешь малое зло ради большого добра.
Eski kafalı, iyi bir polis gibi işimi yapıp, belki de bu işi çözebileceğiz. А о том, как мне сделать обычную полицейскую работу и расставить всё по местам.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.