Sentence examples of "izin verirseniz" in Turkish

<>
Şimdi, izin verirseniz, ben benim personel ile bir toplantı var. А сейчас прошу меня простить, но у меня встреча с сотрудниками.
Eğer açıklamama izin verirseniz... Если позволишь всё объяснить...
Eğer izin verirseniz, artık gitmemiz gerek. А теперь, простите, нам пора.
Şimdi izin verirseniz bu sabah açık artırmaya çıkacak küçük bir Cennet Parçası var. А теперь простите меня, сегодня на аукцион выставляется "Клочок Рая".
Lordum izin verirseniz hikâyeme birkaç şey eklemek isterim. Мой рассказ подробнее, если позволишь, господин.
Savaş koşullarını onun belirlemesine izin verirseniz korkunç bir sonu davet edersiniz. Если вы ему позволите диктовать условия, вас ждет катастрофический исход.
Eğer izin verirseniz, aşağıya inme vaktim geldi. Теперь, если позволите, я спущусь вниз.
yani, bana izin verirseniz... Так что, если позволите...
Kalmasına izin verirseniz bu kavga bir kaçma girişimine dönebilir. Пусть остается, но потасовка могла быть попыткой побега.
Şimdi bana izin verirseniz, hazırlanmam gereken bir bağış organizasyonu var. А сейчас прошу прощения, но мне нужно подготовиться к приёму.
Yani eğer siz ikiniz bana izin verirseniz. Так что вы двое, извините меня.
Benim ödememe izin verirseniz, Bay Button. Если позволите мне заплатить, мистер Баттон.
Bana izin verirseniz, Yapmam gereken... Вы извините меня, я должен...
Eğer siz güzel insanlar bana izin verirseniz, bu genç hanımefendi size çıkışı gösterecek. Ну, если вы не против, эта юная леди проводит вас к выходу...
Şimdi, eğer izin verirseniz işe gitmem gerekiyor. С вашего разрешения, мне пора на работу.
Şimdi bana izin verirseniz, mahkemeden önce güzellik uykuma yatmalıyım. Теперь, если простите, я должен отдохнуть перед судом.
Ama eğer izin verirseniz... Но если вы позволите...
Eğer izin verirseniz, yapacak işlerim var. Простите, но у меня много работы.
Şimdi, izin verirseniz, küçük bir sosyal işe yetişmem lazım. Теперь, если позволите, я опаздываю на одно маленькое мероприятие.
Efendim eğer izin verirseniz ben bu adamları tanıyorum. Если позволите, сэр. Я знаю этих людей.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.