Sentence examples of "küçük kızımı" in Turkish

<>
Küçük kızımı öldürdün, Carling. Вы практически убили мою дочь.
Benim küçük kızımı neşelendirmek için hiç bir şey yapamıyorum. Я сделаю что угодно, чтобы подбодрить мою малышку.
Çünkü küçük kızımı öldürdüler. Они убили мою девочку.
Anlıyor musunuz? Küçük kızımı bu şey için hazırlıyormuş... Он ухаживал за моей малышкой, вот для этого...
Tsuruga, Japon Deniz Kıyısı tarafında Kyoto'nun bir saat kuzeyinde küçük bir şehir. Цуруга - маленький городок на берегу Японского моря, примерно в часе езды на машине к северу от Киото.
Minik kızımı geri getir. Верни мне мою девочку.
Küçük ailelere ait dükkânlar ve lokantalar ucuz ve elverişli ürünler sunar ve brandalar esnafı yağmur, kar ve güneşten korurdu. Маленькие семейные магазинчики и закусочные предлагали дешевое и удобное питание, а тент над головой защищал покупателей от дождя, снега и жаркого солнца.
Kızımı tek başıma büyütmek zorundayım. Мне пришлось растить дочь одной.
Brokoli ve maydanoz kimi zaman orman gibi görünebilir ya da suyun üstünde yüzen ağaç yaprakları küçük teknelere benzeyebilir. Брокколи и петрушка похожи на деревья в лесу, а листья, плывущие по воде, напоминают маленькие лодочки.
Kızımı bulmak için yardıma ihtiyacım var. Мне нужна помощь в поиске дочери.
Afrika ve Arap Yarımadası'na sınırdaş küçük bir ülke olan Cibuti, Batı'nın cihatçılık ile mücadelesinde önemli bir rol oynuyor. Джибути представляет собой маленькую страну на границе Африки и Аравийского полуострова, играющую важную роль в борьбе Запада против джихадизма.
Kızımı anlıyor. Haksız mıyım? Он понимает мою дочь.
Ülke zaten kuraklık, yüksek işsizlik oranı ve yaygın yoksullukla baş eden küçük bir ülke. Эта маленькая страна уже сталкивалась с голодом, высоким уровнем безработицы и засухой.
Kendi kızımı evlatlık verdim! Я бросил свою дочь!
Takaoka, Japon Deniz Kıyısı'nda başka bir küçük şehir ve son birkaç yüzyılda pek değişmeyen mahallelerde birçok eski tip Japon evlerini barındırıyor. Такаока - еще один небольшой городок на берегу Японского моря со множеством старинных японских домиков в месте, которое не менялось на протяжении нескольких сотен лет.
Gidip kızımı kurtaralım o zaman. Тогда давай спасем мою дочь.
Her bölümün kendi programı, kendi küçük sırları var. У каждого департамента свои задания, свои маленькие секреты.
Bu da faturaları ödemek, kızımı çimdirmek ve bir ev satın alabilmek için Carla'yla bütçe yapmak demek. А это значит оплачивать счета, купать нашу дочку и активно искать с Карлой возможность купить дом.
Küçük bir kızı kaybettiler. Они потеряли маленькую девочку.
O bir hırsız, kızımı çalıyor. Он вор, украл мою дочь.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.