Sentence examples of "kızdırmak için" in Turkish

<>
Bu yapı, domuzları hareketlendirmek ve kızdırmak için tasarlandı. Лабиринт построен так, чтобы волновать и дразнить свиней.
Beni kızdırmak için öyleymiş gibi yapıyor. Он притворяется, чтобы позлить меня.
Sen sola gitmesini söylerdin o sırf seni kızdırmak için sağa giderdi. Ты ему говоришь одно, а он тебе назло сделает другое.
Bana doğruyu söyle. Beni bu gece sadece anneni kızdırmak için çağırdın, değil mi? Скажи мне правду, ты пригласила меня сегодня, только чтобы позлить свою мать?
Damon beni kızdırmak için ne yapacağını çok iyi biliyordu. Деймон отлично знал, как вывести меня из себя.
Bunu odaklanayım diye kızdırmak için mi söylüyorsun? Ты пытаешься разозлить меня, чтобы мотивировать?
Beni kızdırmak için bir lezbiyenle ilişkiye başladı. Вдобавок, назло мне она стала лесбиянкой.
Sence Almanlar bizden sınır taşlarının yerlerini değiştirecek kadar nefret ediyorlar mıdır? Hem de sadece kızdırmak için! Неужели немцы нас так ненавидят, что прячут от нас линию фронта, лишь бы досадить нам?
Internet'i özgür ve açık tutmak için toplumlara, üreticilere ve devletlere bu prensipleri tanımaları için çağrı yapıyoruz. Для поддержания интернет- пространства свободным и открытым, мы обращаемся к местным сообществам, производствам и странам с просьбой о признании этих принципов.
Beni de kızdırmak istedin mi? Ты хотел надо мной поиздеваться?
Kızıl pandalar genellikle izinsiz avlanılmasalar da, misk geyikleri ve diğer vahşi hayvanlar için konulan tuzaklara kurban gidiyorlar. Хотя браконьеры не охотятся на красных панд, они часто попадают в ловушки для кабарги и других диких животных.
Başka bir doktoru daha mı kızdırmak istiyorsun? Хочешь для начала позлить ещё одного врача?
İlk yağmur ve şiddetli rüzgar kendini gösterdiğinde insanlar hala ahşap panellerine çekiçle vuruyor, market alışverişlerini yapıyor, Facebook'ta canlı yayın başlatıyor ve hayatlarını tehdit eden gelgite tanık olmak için kendilerini tehlikeye atıyorlardı. Первые ливни и порывы ветра уже достигли островов, и люди продолжали заколачивать свои окна деревянными досками, совершать последние пробежки в супермаркет, вести трансляции в Facebook и рисковать жизнью, чтобы стать свидетелями смертоносного величия огромных волн и прилива.
Babacığını kızdırmak istiyorsan, kabul. Хочешь позлить папочку, отлично.
Dallas bölgesindeki Etiyopya diaspora üyeleri ve vefatını duyan arkadaşları, Assefa'nın dileklerini gerçekleştirmek için bir bağış sayfası açtı. Чтобы исполнить последнее желание писателя, представители эфиопской диаспоры в Далласе, а также друзья, узнавшие о его кончине, открыли для него страничку gofundme.
Sizi kızdırmak hoşuna gidiyor. Ей нравится тебя бесить.
Bırakın yeşil çayırlarda boydan boya güneş parlasın, bu dünya güvenli bir liman olsun Bırakın dünya çocuklar için güvenli bir yer olsun, bu çok mu şey istemek?... Пусть новое солнце осветит эти зелёные пастбища, пусть этот мир станет безопасным приютом Пусть этот мир станет безопасным для детей, неужели я так много прошу?
ve bir kralı kendi evinde kızdırmak küçük bir şey değildir. Это не мелочь - злить Короля в его собственном доме.
İşte tam da bu noktada, Porto'nun göz kamaştıran görüntüsünün ardına bakmak isteyenler için, "düşük puanlı bir tur acentası" En Kötü Turlar devreye giriyor: Зайдите в The Worst Tours, "второсортное туристическое агентство" для тех, кто хочет увидеть, что скрывается за сияющим образом Порто, второго по величине города Португалии:
Hayır, kızdırmak içindi o. Нет, он просто провоцировал.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.