Sentence examples of "kabul etmiyorsun" in Turkish

<>
Şimdi de yeni neslin müziğinin bok gibi olduğunu kabul etmiyorsun. Теперь ты не соглашаешься, что молодежная музыка звучит дерьмово.
Ama bunu kabul etmiyorsun! Ты не принимаешь это.
Ekim'de eylemcilerin baskısı üzere Kırgız parlamentosu, kız - kaçırma'ya karşı yedi yıl hapis cezasını öngören yasayı kabul etti. октября под давлением активистов, парламент страны принял законопроект, согласно которому похищение невесты наказывается годами тюремного заключения.
O zaman sen niye yardım etmiyorsun? Так почему ты не помогаешь ему?
Ancak, gelenek sadece iki tarafın da kabul etmesi sonucunda gelenek olabilir. Но традиция тогда станет традицией, когда обе стороны согласны.
Yine de bunu çok fazla dert etmiyorsun, değil mi? Тем не менее, ты не так уж против этого.
Tüm bunların senin suçun olduğunu kabul edemiyorsun. - Benim suçum mu? Ты не хочешь признать, что всё это случилось по твоей вине.
O zaman niye yardım etmiyorsun? Тогда почему не хочешь помогать?
Anne'i Kraliçe olarak kabul etmeli! Он должен признать королеву Анну.
Neden bana büyük bir iyilik yapıp onu biraz meşgul etmiyorsun? Почему бы тебе не сделать мне одолжение и занять ее?
Tanrı seni kabul etsin ve kutsasın. Да примет Вас Господь и сохранит!
Bir şey değil. Peki neden bana inanıyormuş gibi yapmaya devam etmiyorsun? Так почему ты дальше не можешь притворяться, что веришь мне?
Aramayı kabul ediyor musunuz? Он согласен оплатить звонок?
Neden itiraf etmiyorsun? - Yeter. Почему не можешь признать свою вину?
Umarım bir gün başmelek Gabriel'in sevgisini kabul etmeyi öğrenirsin. Надеюсь, однажды ты научишься принимать любовь архангела Гавриила.
Yani bunu sorun etmiyorsun? Значит ты не против?
Hayır cevabını pek kabul etmem. Beni bu konuda tanıyacaksın. Я не принимаю отказов, ты это еще поймешь.
Neden bize yardım etmiyorsun? Böylelikle biz de ona yardım edebiliriz. Почему ты не хочешь помочь нам, чтобы мы помогли ему?
Aradığınız kişi aramanızı kabul etmedi. Ваш абонент отказался принять звонок.
Çok kötü bir şey olmuş ama ölmeyi hak etmiyorsun. Ужасные вещи случаются, но ты не заслуживаешь смерти.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.