Sentence examples of "kadar fazla" in Turkish

<>
Kerpe Denizi'nde tuz yoğunluğunun o kadar fazla olduğu bir nokta vardır ki hayatın varlığı orayı kirletmemiştir. Это из Карпатского моря, водоёма столь глубокого и солёного, что он всегда останется чистым.
Hughes'ın bu kadar fazla aykırı operasyonlarınızı nasıl onayladığını. Почему Хьюз одобрил так много твоих изощренных методов.
Evet, ben de o kadar fazla yumurta turşusu yemiyorum. Да, а я не ем так много маринованных яиц...
Aslında, o kadar fazla platinyum seviyede bilet satamıyoruz. Мы продали не так уж много билетов платинового уровня.
"Neden bu kadar fazla zarf kullanıyorsun, Russo?" "Почему вы использовали так много конвертов, Руссо?"
Mutluluk, sizin ne kadar fazla para kazandığınıza bağlı değildir. И счастье не связано с тем, сколько ты зарабатываешь.
Sıra o kadar fazla ki yerinden vazgeçemiyorsun. Там такая очередь, мало не покажется.
Güneş'e yaptığın seyahatte, hücrelerin fazla güneş radyasyonuna maruz kalmış. Senin vücudunun bile hazmedemeyeceği kadar fazla. Твой полёт к Солнцу подверг клетки солнечному излучению большему, чем даже твоё тело может переварить.
Neden bu devrimi bu kadar fazla istiyorsun? Почему ты так сильно хочешь этой революции?
O kadar fazla içmiyoruz. Мы много не курим.
Senin de üzerimde işte bu kadar fazla kontrolün var. Вот, как много контроля ты имеешь надо мной.
Rachel o kadar fazla zamanımız yok. Рейчел, у нас мало времени.
Seni çok özledim, Kenzi, Şu ana kadar bu kadar fazla özleyeceğimi düşünmemiştim. Я скучала по тебе, Кензи, и до этого момента не представляла насколько.
Hayır de. Aslına bakarsan bu kadar fazla mutluluğu rahatsız edici bulmaya başlamıştım. Знаешь, мы были так счастливы, что это начало меня беспокоить.
Taze bir meyve karışımında ne kadar fazla vitamin olduğuna inanamazsın. Ты не поверишь, сколько витаминов в свежем фруктовом коктейле.
Evet, başarısız bir bilim adamı sandığın kadar fazla para ödeyemez. Знаешь, учёные-неудачники зарабатывают не так много, как ты думаешь.
Ve bizler doğanın kaynaklarını hiç olmadığı kadar fazla kullanıyoruz. И мы используем природные ресурсы, как никогда раньше.
Sadece bunu giyebilmek için ne kadar fazla çalıştığımdan haberin var mı? Ты хоть представляешь, сколько я трудилась, чтобы носить её?
Belki de o kadar fazla düşünmemelisin. А ты не думай так много.
Kimse o kadar fazla kahve içmez. Никто больше не пьёт столько кофе.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.