Sentence examples of "kadar yakın" in Turkish

<>
Onu da düşündüm, ama o kadar yakın menzilden... Я думала об этом, но с близкого расстояния...
Ben çok gencim ve siz bana bu kadar yakın olmaktan zorlanıyorsunuz. Да. Я очень молода, и вам трудно устоять передо мной.
Onlara bu kadar yakın oturmamayı tercih ederim. Я не могу сидеть рядом с ними.
Duygusal açıdan ne kadar yakın olduğu umrumda değil. Мне все равно, насколько он эмоционально раним.
Herkesten, her an vazgeçebileceğimi söyleyecekler. Ne kadar yakın olursam olayım. Что я могу предать кого угодно, даже самого близкого человека.
Nasıl olur da kampta kimse plajın bu kadar yakın olduğundan bahsetmez? Почему никто в лагере не говорил, что пляж так близко?
Battaniyenin içinde ne olduğunu görecek kadar yakın bir mesafe öyle değil mi? То есть, достаточно близко чтобы увидеть что в покрывале что-то было?
Sizce de bu ikisinin bu kadar yakın olması garip değil mi? Только мне кажется странным то, что эти двое теперь приятели?
Evet, ne kadar yakın olduğunuzu hepimiz duyduk. Да-да, все мы знаем, насколько близки.
Herifle ne kadar yakın arkadaş olduğumuzun farkına bile varmamıştım ta ki siz onu öldürene kadar. Я даже не понимал насколько был близок с ним, пока твои не убили его.
İnsanlarla bu kadar yakın olduktan sonra, Horta'nın mantığını rahatlatıcı buldum. А после близкого общения с людьми говорить с ней одно удовольствие.
Kızı nasıl yola o kadar yakın bir yerde bırakırsın? Как ты мог оставить ее так близко к дороге?
Bu adamları yakalamaya ne kadar yakın olabileceğimiz konusunda biri fikrin var mı? Ты даже не представляешь, как близко мы от поимки этих парней.
Saldıran gemilerin görüntüsünü alacak kadar yakın mıyız? Мы достаточно близко, чтобы увидеть нападавших?
Neden bu kadar yakın duruyordu? Почему он стоял так близко?
Lois ile hiç bu kadar yakın hissetmemiştik. Мы с Лоис никогда не были ближе.
Sanırım vücut parçaları ile ne kadar yakın olduklarını bulduk. Кажется, мы узнали, для чего им части тел.
Şu yaşımda, istatistiklere göre ölüme ne kadar yakın olduğumu biliyor musun? Знаешь, какова в моём возрасте наиболее вероятная причина смерти по статистике?
Dr. Poole, bütün bir yıl, Hal ile bu kadar yakın olmak nasıl bir şey? Д-р Пул, что это такое, прожить большую часть года в непосредственной близости с Хэлом?
Erkek kardeşinle ne kadar yakın olduğunu biliyorum. Знаю, вы были близки с братом.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.