Sentence examples of "kan" in Turkish

<>
Babaya ait kan grubunu belirleyen bir test var. Есть анализ, определяющий группу крови отца ребёнка.
Kurban, cam sürgülü kapının üstüne düşmüştü. Bu yüzden de her yer kan olmuştu. Жертва, падая, разбила раздвижную стеклянную дверь, так что кровь была повсюду.
yolun üzerinde bir yere götürün, lanet halıyı kan yapacak yoksa. Отвезите его куда-нибудь, а то ковер кровью заляпает. Как больно!
kara, kan içinde ve ölü görünüyor. Она похоже черная, кровавая и мертвая.
Hemoglobin, hematokrit, kan alın ve karşılaştırın. Sonra da iki ünite kan hazırlayın. Гемоглобин, гематокрит, анализ крови на совместимость с донором, подготовьте две единицы.
Sana bir şey söyleyeyim mi? Sen de kan elması satıyorsun. Знаешь, что я тебе скажу И ты продаешь кровавые алмазы.
Bir insanın gırtlağı kesildiğinde boğazından ne kadar kan fışkırdığı hakkında bir bilgin var mı? Ты представляешь себе, сколько крови вытекает из человека, когда ему перерезают горло?
Tümörü görmeye çalışıyorum ama her yerde kan var. Я вижу опухоль, но здесь повсюду кровь.
Cilde çok iyi geliyorlar ve kan sayesinde bayağı bir kilo verdim. Они полезны для кожи, и я сбросила много веса кровью.
Bilirsiniz, ilk ceset bulunduktan sonra kan banyosunun başlaması an meselesidir. Как только находят первое тело, сразу же начинается кровавая резня.
Clark Kent'in üzerinde kan ve ter görmek asla iyi bir birleşim olmaz. Ты в поту и крови, для Кларка Кента - дурной знак.
Bu direğin üstünde kan ve saç var. Здесь кровь и волосы на этой балке.
Karım, ilk kez kan öksürdüğünde piyano çalıp şarkı söylüyordu. Моя жена пела за роялем, когда начала кашлять кровью.
Nasıl olur da Sookie'nin bir kan grubu olmaz? Как у Соки может не быть группы крови?
Yani bu kan, katile ait olabilir. Значит, это может быть кровь убийцы?
Arazi kan ile kutsanacak, ve alevlerle arınacak! Эту землю надобно освятить кровью и очистить огнём.
Sistemindeki herhangi bir toksin ihtimali için kan örneği almam gerek. Хорошо, мне нужны образцы крови для тестирования на токсины.
House, senin adamın da gözlerinden kan gelmiyor. Хаус, у твоего кровь тоже не идёт.
Çocuğunu okula götürmek isteyen bir adam başka bir adamın kaldırımda ölümüne kan kaybettiğini görüyor. Человек, провожавший детей в школу, увидел мужчину, истекающего кровью на тротуаре.
CSU sokakta kan bulmamış. Yani büyük ihtimalle başka bir yerden oraya taşındı. Эксперты не нашли крови в переулке, возможно, его откуда-то привезли.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.