Sentence examples of "kapı dışarı" in Turkish

<>
Kapı dışarı ettin resmen. Ты практически выкинула его.
Babam ölecek olursa Bay Collins bizi istediği an kapı dışarı edebilir. Если папа умрет, мистер Коллинз может вышвырнуть нас вот так.
Kapatırsan bana bağırmak için daha çok vaktin olur ben de hemen kapı dışarı edilmem. У тебя будет достаточно времени покричать на меня и нас не выгонят так быстро.
Carol öfkeden kudurdu ve beni kapı dışarı etti. Кэрол становится в позу и вышвыривает меня вон.
Ve gerçek Hong Tae Seong ortaya çıkınca, kapı dışarı edildin. Но когда нашелся настоящий Хон Тхэ Сон, от тебя отказались.
Kontratınız yoksa, sizi bugün yarın kapı dışarı eder. Если в договоре нет, он вас запросто выставит.
Ama Kaptan, o bakanlar bizi kapı dışarı etmek için ölüyorlar. Но, Капитан, эти министры помирают от желания выгнать нас.
Sonra da kaybeden kapı dışarı. И проигравший тут же уходит.
Büyükbaba Patrick taşınsın diye Maura seni kapı dışarı mı etti? Мора выгнала тебя, чтобы забрать к себе дедулю Патрика?
İşte aynen böyle, Rudy Baba, sanatçı kıçımı kapı dışarı etti. И вот так папа Руди дал мне пинка под мой артистический зад.
Bay D beni kapı dışarı etti. Мистер Ди вроде как выставил меня.
Gerçekten seni kapı dışarı etmeliyim. Я действительно должна вас выгнать.
Eğer senin için şüpheyle iş yaparken yakalanırsam o kadın benim tayfamı da seninki gibi kapı dışarı eder. Меня поймают на недоверенной продаже для тебя, а девушка держит мою команду так-же натянуто как твою.
Bakan, ayrıca sağlık personelinin uygulamalar hakkında konuşabileceğini ve hastane çalışanlarına ve yetkililerine geri bildirim toplamak için bir mekanizma anlamına gelen "açık kapı politikası" na sahip olduğunu vurguladı. Министр также подчеркнул, что ведет "политику открытых дверей", что означает, что сотрудники медицинских учреждений могут свободно говорить о своей работе и существует механизм для получения обратной связи от работников и руководства больниц.
Şerif, bu adamları dışarı çıkar. Пристав, выведите отсюда этих людей.
İki kapı, iki loca. Две двери, два вигвама.
Dün birkaç saatliğine dışarı çıktığım doğru. Я выходила вчера на пару часов.
Ağır bir kapı! Kendisi kapandı. Дверь тяжелая, она сама захлопнулась.
İçkilerim bitmiş. - Bu gece dışarı çıkmaya ne dersin? Что скажешь, если сегодня вечером мы выйдем в свет?
Kapı kulpunu hâlâ istiyor musun? Тебе ещё нужна дверная ручка?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.