Sentence examples of "karar vermek" in Turkish

<>
Mahkemeye çıkıp çıkamayacağıma karar vermek için ruh sağlığıma bakıyorlar. Психиатры хотят оценить достаточно ли я вменяема для приговора.
Karar vermek için üç dakikanız var. У вас три минуты на решение.
Çok kötü bir karar vermek üzere olan çok akıllı birisin. Вы умный человек, который сейчас примет очень плохое решение.
Tek başına karar vermek istedi, oğlunun hayatına! Он хочет все решать в жизни сына по-своему.
Buna karar vermek bana düşmez efendim. Это не мне решать, сэр.
Ve buna karar vermek bana düşmez. А это уже не мне решать.
Yani, kendi başım karar vermek zorundaydım. Ну в общем пришлось как-то самой разбираться.
Karar vermek için iki gününüz var. Даю вам два дня на размышления.
Biz anlamak gibi Tanrı'nın bakımı dönüş bizim iradeleri ve hayatımızı değiştirmek için karar vermek. Приняли решение препоручить нашу волю и жизнь заботе Бога, как мы Его понимали.
Hangi dünyaya ait olduğuna karar vermek zorunda kalacaksın. Тебе придётся решить, какому миру ты принадлежишь.
Ne giyeceklerine karar vermek için daha az seçenekleri olduğundandır. У них меньше вариантов в выборе чего бы надеть.
Bunu ne zaman ve nasıl halka açacağımıza karar vermek zorundayız. Нужно решить, как и когда публично об этом заявить.
Bundan sonra ne yapacağıma karar vermek için zaman kazanacak kadar. Мне нужно время, чтобы решить, что делать дальше.
Pekâlâ, Peter, epik olarak cesur bir karar vermek üzeresin. Ладно, Питер, ты принял грандиозно смелое решение. Так лучше?
Şimdi tek yapmamız gereken onu kimin alacağına karar vermek. Так что осталось только решить, кому она достанется.
Benim için en zoru, sana neyi anlatip neyi anlatmayacagima karar vermek. Самое сложное тут решить что говорить тебе, а что - нет.
Karar vermek mi canım? Решиться, моя дорогая?
Önce hanginizi öldüreceğime karar vermek çok zor. Не могу решить, кого убить первым.
Evet, fakat hayatımı ne zaman ve nasıl tehlikeye atacağıma karar vermek ona düşmez. Но не ему решать, когда и как я поставлю свою жизнь под угрозу.
Şimdi karar vermek zorunda değilsiniz. Вам не нужно сейчас решать.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.