Sentence examples of "kayda değer bir" in Turkish

<>
Bir kez bile kayda değer bir şey yapmadı. И он ни разу не сделал что-либо выдающееся.
senesinde kayda değer bir şey yok. год, ничего значимого не случилось.
Otopsi yaparken Jim Rogers'ın beyin tomografisinde kayda değer bir şey çıktı. Проводя посмертный анализ, я кое-что заметил на снимках Джима Роджерса.
Kayda değer bir bilmece, değil mi? Это великолепная головоломка, не так ли?
Kayda değer bir parmak izi bulamadık. Проверка отпечатков пальцев ничего не дала.
Kimse elinize su dökemez. Kayda değer bir şey görebilecek kadar alçaktan uçamazsınız. У вас не получится лететь достаточно низко чтобы увидеть что либо интересное.
Bay Egan'ın toplum için tehlike arz ettiğini düşünüyoruz ve ortada kayda değer bir kaçma riski bulunmaktadır. Мы считаем, что он представляет опасность для общества, и что есть значительный риск побега.
Partikte çözümlemenin kapsamı, bulunan erişilmez kod yüzdesine kayda değer bir etkisi olur. На практике, сложность реализуемого анализа существенно влияет на количество выявляемого недостижимого кода.
Eğer içerde incelemeye değer bir şey varsa bu köpekler onları bulur. Если тут и есть что-то интересное, мои щенки найдут это.
Bu ipuçları bu davada kayda değer kırılmalara rehberlik etti bile. Эти знаки уже помогли нам совершить значительные продвижения в деле.
İzlenmeye değer bir şey yapmıyor. Он не делает ничего интересного.
Ne anlama geldiğinden emin değilsin, ama bunun kayda değer olduğunu düşünüyorsun. Ты не уверен, что это означает, но считаешь это существенным.
Ziyarete değer bir tipe benziyor. Кажется, его стоит навестить.
Biraz bisküvit ve kafamdakileri temizleyecek kayda değer yeni bir rakip gibisi yok ama. А что может быть лучше, чем эти светские львицы и новый противник.
Takdire değer bir aile ismini sürdürecek bir oğul. Чудесная семья. Сын, который продолжит его род.
Leonardo benim emrim altında kayda değer süredir. Леонардо - мой служащий уже долгое время.
Ve parasız, onunla evli kalmaya değer bir nokta göremedim. Без денег я не вижу смысла оставаться замужем за ним.
New York tatilimi çoktan kayda değer yaptınız. Вы уже скрасили мою поездку в Нью-Йорк.
Onun konumundaki bir ALC üyesinin Kolombiya dışında olması dikkate değer bir konu. Член АЛС его ранга за пределами Колумбии - это что-то да значит.
Kayda değer miktarda kanama olduğunu sen de görebilirsin. Ты можешь видеть значительное кровотечение в этой области.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.