Sentence examples of "koçluk yapıyor" in Turkish

<>
Julia kızının futbol takımında koçluk yapıyor. Джулия тренирует футбольную команду своей дочери.
Babam lisenin futbol takımına koçluk yapıyor. Отец был тренером футбольной школьной команды.
Evet anneme yardım ediyor O yardımcı koçluk yapıyor. Да, он помогает маме. Он помощник тренера.
Parlak renkli bluzlu kadın ip yatakta oturuyor ve yaklaşan festivalde oynamaları için torunlarına kil heykelcikler yapıyor. Дама в яркой блузке сидит на детской кроватке и делает глинянные фигурки для своих внуков для игры на предстоящем празднике.
Öyle ama, oynamakla koçluk yapmak arasında yine de büyük fark vardır. Ну, понимаешь, существует большая разница между тренерской работой и игрой.
Boş boş şeyler hakkında duyuruyor yapıyor öyle değil mi? Она будто делает большое событие из ничего, да?
Okul nasıl Aural Intensity'ye koçluk yapmana izin verir? Как школа позволила тебе быть тренером Aural Intensity?
Bay Donato ne iş yapıyor? А чем занимается синьор Донато?
Bu yüzden milli takıma koçluk yapmaya karar verdim. Поэтому использовал вас, чтобы стать тренером сборной.
Annem bu yüzden mi frittata yapıyor? Не потому ли мама делает омлет?
Beş yıl önce, öğrencilerle uygunsuz fiziksel temas nedeniyle Oregon'daki bir lisede koçluk görevinizi kaybetmişsiniz. Пять лет назад вы потеряли место тренера в Орегоне за неприемлемый физический контакт с учениками.
Bu birleşim seni savunmasız yapıyor. Такая комбинация делает тебя ценным.
Bu sanki Willie Mays * küçükler ligine koçluk yapıyormuş gibi. Это как если бы Вилли Мейс начал тренировать младшую лигу.
Söylesene bu beni nasıl insaniyetsiz yapıyor? И как это делает меня бесчеловечным?
Önümüzdeki sene sadece koçluk yapacağım. В следующем году буду тренером.
Ian orada ne yapıyor? Что Йен здесь делает?
Phil, futbol takımına koçluk yaptığım olmuştu. Фил, я был тренером по футболу.
Bud bunu hep yapıyor. Бад делает это регулярно.
Hey, adamım, onun aşağı gelip koçluk yapması gerekmiyor mu? Эй, старик, а он не должен быть здесь. Тренировать?
Evet, nedenini anlayabiliyorum. Bu onları cazibesiz yapıyor. Да, понимаю, это делает их малопривлекательными.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.