Sentence examples of "kontrol edecek" in Turkish

<>
Evet, Nina köprüdeki güvenlik kameralarının kayıtlarını kontrol edecek. Ага, попросим Нину проверить камеры наблюдения на мостах.
O kadın düşük ücretli olduğunu ne zaman fark edecek yada kontrol edecek? Когда уже эта женщина поймет, что ей мало платят и уволится?
Hızını kontrol edecek sadece. Сначала он проверит скорость.
Saldırıyı bilgisayar kontrol edecek. Компьютеры будут контролировать атаку.
O aleti kontrol edecek, sen de kamerayı. Она управляет устройством, но вы контролируете камеру.
Komada kaldığı sürece, Serveti o kontrol edecek. Пока она в коме, он контролирует деньги.
Lily kalıp onu kontrol edecek, sen de kahve içeceksin ya da biraz kestireceksin. Лили останется и последит за ней. А ты, пойди выпей кофе и отдохни.
Roma tüm inanç ve ilmi kontrol edecek. Рим будет контролировать всю веру и знания.
Kolyedeki taşları teker teker kontrol edecek ki bu biraz uzun sürebilir. Он проверит каждый камень этого ожерелья, что займет какое-то время.
Şimdi, sigorta şirkteti frenleri kontrol edecek, ancak ben size sormayı tercih ederim. Теперь, страховая компания собираются проверить тормоза, но я предпочитаю просто спросите вы.
Bir takıntım var, her yolculuğumda pasaportun benimle olup olmadığını beş dakikada bir kontrol ediyorum. У меня обсессивно - компульсивная привычка проверять паспорт каждые пять минут во время путешествий.
Bir ev inşa edecek ve ağaç arazinin üstünde. Он собирается строить дом, а дерево мешает.
Konuşmacılar birbirlerini geleneksel ve dijital medya konusundaki işbirliğinin gelişimden ve "Batılı ana akım medyası" nın bilgi kaynaklarını kontrol etmeye yönelik girişimlerine karşı ortak bir şekilde mücadele edilmesinden dolayı tebrik ettiler. Выступавшие поздравили друг друга с улучшением сотрудничества между традиционными и цифровыми СМИ и их коллективных усилий по борьбе с попытками "западных СМИ" контролировать информационное пространство.
Amerikan halkına ülkeyi boydan boya kat edecek demiryolu sözü verdim beyler. Я обещал американскому народу железную дорогу, которая пересечет всю страну.
İtfaiyeciler alevleri söndürdü. Bir saat içinde yangını kontrol altına almış olurlar. "Пожарные потушили огонь и проведут там контроль в течении часа.
Efendinin sinyali uçuş sistemlerine müdahale edecek kadar güçlü olmalı. Hatta bütün uçağı bile... Сигнал Владыки должен быть достаточно мощным, чтобы заглушить все системы управления полетом.
Şey, neden çantadaki izleri kontrol etmiyorsun. Поэтому вы должны проверить отпечатки на сумке.
Jeff okulu kurtarmama yardım edecek. Джефф мне поможет спасти колледж.
Zack, benzeri bir etkiye sahip bir gazın kullanılmış olması ihtimaline karşılık hava kanallarını kontrol ediyor. А Зак проверяет вентиляционные шахты, пытаясь установить не применялся ли газ для создания похожего эффекта.
Bunun olacağını tahmin edecek kadar zeki birisin. Ты достаточно умна, чтобы ожидать этого.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.