Sentence examples of "konusunda ısrar ediyor" in Turkish

<>
Kit Walker'ın masum olduğu konusunda ısrar ediyor. Она настаивает, что Кит Уокер невиновен.
Mateo'nun öldüğü konusunda ısrar ediyor. Настаивает, что Матео умер.
Babası kısa zaman önce bir evlilik anlaşması için benimle irtibata geçti, ama yüzyüze görüşme konusunda ısrar ettim. Недавно ее отец связался со мной, желая заключить брачный договор, но я настоял на первоначальном знакомстве.
Neden insanlar bana Sakalsurat demekte ısrar ediyor? Почему же вы все называете меня Бородач?
Bak, bunu durdurman konusunda ısrar ediyorum. Слушайте, я настаиваю, остановитесь немедленно.
Müşteri ısrar ediyor Charlie. Чарли, клиент настаивает.
Yemekten sonra Linda eve gitmemiz konusunda ısrar etti. После обеда, Линда попросила меня проводить ее.
Kaptan Janeway, sizinle konuşmakta ısrar ediyor. Капитан Джейнвей настаивает на разговоре с вами.
Lord Grantham, yapmamız konusunda ısrar eden sizdiniz. Лорд Грэнтэм, это вы настаивали на инвестициях.
Beni bu şekilde hırpalamakta niye ısrar ediyor bu adam? Ну почему ему непременно нужно так надо мной издеваться?
Moz gelme konusunda ısrar etti. Моз настоял, чтобы пойти.
Dr. Pierce ile görüşmek için ısrar ediyor. Она настаивает на встрече с доктором Пирсом.
Kalbi bu kadar acırken neden gitmekte ısrar ediyor? Зачем же уходить, если это причиняет боль.
Yine o elle öldürmekte ısrar ediyor. Но он настаивает на ручном забое.
yılı aşkın bir ayrımın ardından Küba ile diplomatik ilişkilerin devamı konusunda ABD Başkanı Barack Obama'nın şaşırtan bildirisi adadaki birçok Kübalı ve uluslararası topluluklar tarafından iyi karşılandı. Эта статья является частью нашей специальной рубрики "Куба - США: новое начало".
Pençe, hareket ediyor. Коготь, он идет.
Ryspaev'in parlemento'daki meslektaşı Dastan Bekeshev, birçok intiharın engellenebileceğini savunarak suç cezalarının arttırılmasında ısrar etti: Коллега Рыспаева из парламента Дастан Бекешев настаивает на ожесточение наказаний, предполагая, что таким образом можно избежать многих самоубийств:
Ancak kızın ve annesinin "uygunsuz" kıyafet açısından uyarılıp uyarılmadığı konusunda sessiz kalıyorlar. Но они умолчали о том, обратили ли именно они внимание девушки и её матери на "неприличный" наряд.
Eh, deprem korkusuna işaret ediyor, sence de öyle değil mi? Ну, это говорит о страхе перед землетрясением, не так ли?
Ne yazık ki ısrar etmek zorundayım. Боюсь, что мне придется настоять.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.